Aralık 12, 2013

ASA ve DIN

Şu kısa ömrümüzde insanlığın hiçbir döneminde olmadığı kadar çok değişime tanık olduk.  Koca dünya hızlı bir biçimde küçük bir köye dönüştü. Buna küreselleşme dendi. Küreselleşen dünyada, ticaretin ve küreselleşmenin temelini ulaşım ve iletişim sağlarken, çok uzak coğraflardan bir diğerine yollanan ürünlerin sorunsuz kullanımını ve diğer ürünlerle uyumunu endüstriyel standartlar sağlıyor. Eskiden gümrük duvarları ve sınırlarla korunan ülkelerde, dolaşımın sınırlarını bugün endüstriyel standartların belirlediğini çok net olarak anladık.

Bu sürede önce bizdeki çağrışımları farklı olan ASA ve DIN’in anlamını keşfettik. DIN; Deutsches Institut für Normung e. V. / Alman Standartlar Enstitüsü normalarının, ASA ise American Standards Association / Amerikan Standartlar Enstitüsü’nün normlarının karşılandığı anlamını taşıyor. Günümüzde Amerikan pazarı ANSI / American National Standards Institute tarafından korunuyor. Uluslararası arenada ise ASA’nın yerini ISO aldı. ISO; International Organization for Standardization / Uluslararası Standartlar Teşkilâtı’nın kısa söylenişi.

Pazarı koruyan, geliştiren, şirketlerin gücünü belirleyen standartlar ASA, ISO, kimi zaman da DIN oluyor. Bu nedenle ADR’ye geçişle birlikte yeni standartlarla tanışırken, üstyapı üretiminin gücünü ve önemini koruması TSE’nin yeni dönemde yapacağı çalışmalarla yakından ilgili. TSE’nin gelişmesi sektörün de Türkiye’nin de gelişmesini sağlayacaktır. Kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelen ve her beş yılda bir gözden geçirilen uluslarası standartlara ilişkin düzenlemelerin, teknolojinin gelişimine bağlı olarak güncellenmesini doğru anlamak, doğru uygulamak hepimizin geleceğini etkileyecektir. Tüm bunlardan dolayı şu an Türkiye’nin en önemli ve hayati kurumu TSE’dir. TSE ile sektörün, üniversitelerin ve tüm toplumun yapacağı işbirliği çok önemlidir. ADR bu konuda yeni bir deneme ve uygulama alanı ortaya çıkarmaktadır.

Önümüzdeki dönem uluslararası mal hareketleri için önemi artacak, ulusal pazarda da yavaş yavaş kendini göstermeye başlayacak diğer bir yapı da test ve tescil işlemleri yapan kurumlar olacaktır. Bu konuda da Avrupa normları doğrultusunda TSE’ye ve üniversitelere iş düşüyor.
Test ve tescil laboratuvar standartlarını geciktirmemiz, ADR’de olduğu gibi yıllarca onay, kağır, mühür ve imza için cari açığa katkıda bulunan paraları Türkiye dışındaki kurumlara transfer etmemiz anlamına gelecektir. Değişen dünya düzeni içinde DIN ve ASA’yı yeniden anlamamız ve değerlendirmemiz hepimiz için hayırlıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir