Ağustos 23, 2012

Durmak düşünmek

Sıcaklar, izinler, Ramazan Bayramı derken, tüm sektör rutin işlerle ve bir parça da durup düşünmekle yazı geride bırakıyor.

Yaz, gıda taşımacılığı ve soğuk zincirde sektörün büyüme potansiyellerini görmesine, bu alandaki büyüme de satış ve servis ekiplerinin tecrübe ve bilgi birikiminin artmasına katkıda bulunuyor.

İnşaat sektörü, Türkiye’nin her yanında ekonominin ve üstyapı sektörünün motor güçlerinden biri olmayı sürdürüyor. Yeni projeler, yeni ufuklar hem özel sektörün hem de kamu kesiminin gündeminde. Kamu hizmetleri ve diğer tüm alanlarda sektör başarılı bir performans ortaya koyuyor.

Ortadoğu, kısmen de Asya ülkeleri ile olan veya kurulması öngörülen ihracat bağlantıları ve bu ülkelere yönelik çalışmalar, başta bir geçiş ülkesi olan Suriye’de yaşanan gelişmeler nedeniyle daha dikkatli ve daha sabırlı takip edilen, kimi zaman birkaç ay veya birkaç zaman beklemeye bırakılan işler haline geldi.

Dikkatli ve sabırlı olmaya devam edilmesi gereken bir dönemde olmakla birlikte sonbaharda, özellikle bazı ürünlerde işlerin yeniden hız kazanacağı düşüncesindeyiz. Çünkü, tüm dünyada refahın, verimliliğin, hatta güvenliğin alışılan veya istenilen biçimde sürmesi, üstyapı ve taşıma sektörünün varlığına bağlı.

Sonbaharla birlikte pazarlama ve tanıtım çalışmaları da artacak. Hem Türkiye’de hem dünyada rakiplerin, meslektaşların, tedarikçilerin ne yaptığı, yeni teknoloji ve imkanların pazarın hangi taleplerini karşılayacağı veya pazarda ne gibi yeni talepler ve alanlar açabileceği ve de bu gelişmelerin sağlayacağı satış avantajları gözden geçirilecek.

Bu gözden geçirme sürecinde sektör ve kamu kesimi, özellikle de cari açığı düşürmek isteyen tüm kesimler, bir yandan dış pazarları bir yandan da dış rekabeti göz önüne almalı.
Türkiye üstyapı sektörüne yatırımını artıran, yüksek katma değere sahip ürünlerini Türkiye pazarı ile birlikte ihracat pazarlarına da yönlendiren yabancı yatırımları da dikkate almak gerekiyor. Bu yatırımlar, Türkiye’ye yeni teknolojilerin girmesini ve üretim hacimlerinin büyümesini sağlarken, pazarımızın sunduğu olanakları da doğal olarak en iyi şekilde değerlendireceklerdir.

Bu nedenle orta ve büyük üstyapıcıların sadece merdiven altı diye tabir edilen küçük üreticilerden şikayet etmeleri yerine, güç birliği, ortak üretim, ortak tedarikçi kullanımı, teşviklerden yararlanma gibi kendilerine büyük hamleler yaptıracak fırsatlara göz atmaları, durup, düşünmeleri gerekiyor. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir