Ekim ayı başında İstanbul’da düzenlenen ve katılımcılarını memnun etmeyen üstyapı fuarının ardından, Belçika’da üstyapı sektörüne hizmet veren yan sanayicilerimizin bir bölümünün de katıldığı Busworld Kortrijk Fuarı düzenlendi. Bayram öncesi ve sonrası telaşı ile birleşen bu iki fuarın ardından otomotiv, üstyapı ve lojistik sektörü için kasım ayı da İstanbul’da birbirini takip eden veya birbiri ile çakışan fuarlarla geçecek.
5 – 10 Kasım’da Bursa Otoshow, 14 – 17 Kasım tarihlerinde Comvex İstanbul, Logist Eurasia ve Kalite Fuarı, 21- 23 Kasım’da Logitrans, 28 – 30 Kasım’da Railway İstanbul, 5-8 Aralık’ta Bursa Metal İşleme Fuarı var.
Fuarlar sektörler için yüzyüze görüşmelerin gerçekleştiği, teknik yeniliklerin birarada sergilendiği önemli etkinlikler. Yeni teknolojilerle donatılmış yeni ürünler müşteriler, rakipler, kamu otoriteleri, bayiler gibi sektör ilgililerinden meraklılara kadar geniş bir kesimi ilgilendiriyor.
Yeniliklere ev sahipliği yapan, geniş bir katılımcı yelpazesine sahip, düzenlenme tarihleri çok önceden açıklanan ve sektör için bir buluşma noktası haline gelen fuarlar da hem katılımcılarına hem o sektöre hem de o fuarın düzenlendiği ülkeye saygınlık ve kazanç sağlıyor. Sektörel gelişimin yanısıra endüstriyel turizmin gelişmesine de katkıda bulunuyorlar.
Fuarlar, devamlılığı ve düzenliliği ile ilgili sektörün gelişmişliğini ortaya koyarken, katılımcıları açısından prestij unsuru oluyorlar. Bu prestij sadece ürün sunumundan kaynaklanmıyor, stand düzelemesi, fuar süresince gerçekleşen ziyaret ve etkinliklerle sağlanıyor. Firmaların üst düzey yöneticileri standlarda müşterileri, meslektaşları, fuar katılımcıları ve ziyaretçilerle yüzyüze görüşüyorlar, sektörün ve pazarın nabzını tutuyorlar. Ancak fuarlarda gerçekleştirilen ikramlar, ağırlamalar, broşür dağıtımı, ürünlerin standa taşınması ve geri götürülmesi vb. fuara katılım ücretinin üstünde maliyetler oluşturuyor.
Tüm bunlar bilinirken ülkemizde meslek kuruluşları ve fuar şirketleri, anlamsız bir rekabet dolayısıyla aynı veya yakın tarihlerde fuarlar düzenleyerek, enerji, güç, zaman, para ve prestij kaybedilmesine neden oluyorlar. Sonuçta bir görünüp kaybolan, düzenleyen şirketin, düzenlenen yerin ve düzenlenme tarihlerinin değiştiği fuarlara tanıklık ediyoruz.
Son yirmi yılda, güçlü olan kazanır, iyi olan kazanır gibi yaklaşımlarla geriye bakıldığında hatırlanan veya bugüne ulaşan bir fuar olamadı. Geriye sadece kafa karışıklığı ve yorgunluk kaldı. Bu durumu kasım ayında bir kez daha yaşayacağız, pazarlama iletişimi ve güç gösterisi yerine, koşturma ve telaşa tanıklık edeceğiz.
