Nisan 26, 2013

İstanbul'un Kurtuluşu için Kent Lojistiği


Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu tarafından 24 Nisan 2013 tarihinde
düzenlenen E-Ticarette Lojistik Konferansı’na katıldım. Öncellikle hem sunuş
yapanların yetkinliği ve verdikleri bilgilerin içeriğinin kalitesi hem de
organizasyon olarak son zamanlarda tecrübe ettiğim en iyi konferans olduğunu
söyleyerek emeği geçen herkesi tebrik etmek isterim. Bu konferansa
katılamayanların çok şey kaçırdığını da ayrıca vurgulamak
isterim.

Konferansın açılış konuşmasındaki “Kent Lojistiği” ile ilgili
tespitleri ve ufuk açıcı vizyoner sözleri için UTİKAD Başkanı Sayın Turgut
ERKESKİN’e tekrar teşekkür ederim.
E-ticaret ve lojistik ilişkisi
konuşulurken, e-ticaretin artan cazibesi ve bu cazibenin özellikle İstanbul
odaklı olması, Turgut Bey’in “Kent Lojistiği” ile ilgili sözlerinin doğruluğunu
vurguladı.

İstanbul trafiğini her gün yaşayan normal bir vatandaş olmam ve
hasbelkader lojistik işinin bir ucundan tutmuş olmam nedeniyle “Kent Lojistiği”
ile ilgili düşüncelerimi yazma ihtiyacını duydum.
İstanbul içinde trafikte ne
kadar beklediğinizi ve bu beklemenin nelere yol açtığını biliyor
muyuz?
İstanbul’daki trafikte beklemenin maliyeti nedir? 

30 Kasım 2012
tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki bilgiye göre Sayın Binali Yıldırım “İstanbul'da
her gün sabah-akşam saatlerinde trafikte kaybolan zaman ve boşuna yakılan
yakıtın 1 yıllık maliyetinin 3,5 milyar lira
“ olduğunu söylüyor. http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/22042824.asp
Bu
sadece yakıt ve zaman maliyeti.  Yağ, araç ve lastik yıpranma, çevre maliyeti
(gürültü, hava ve su kirliliği), kayıp iş maliyeti …. yaşam kalitesinin ve sinir
sisteminin bozulma maliyeti ne olabilir?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi,
Ulaşım Daire Başkanlığı, Ulaşım Planlama Müdürlüğü’nün yayınladığı İstanbul
Metropoliten Alanı Kentsel Ulaşım Ana Planı (İUAP, Mayıs 2011) verilerine
göre;
·
        2009 yılında İstanbul Metropoliten
Alanı’na gelen ve giden toplam 15.081.423 TIR & kamyon (67.737 / gün) ve
19.722.728 kamyonet (88.156 / gün) hareketi gözlenmiştir.
·         2009 yılında İstanbul
Metropoliten Alanı’nın da (Asya ve Avrupa yaka içi, yakalar arası, Asya ve
Avrupa Güney, Asya ve Avrupa dış yönleri dahil) toplam 87.618 kamyonet (Avrupa
yakası içinde 21.708 ve Asya yakası içinde 10.650) ve toplam 37.294 TIR &
Kamyon (Avrupa yakası içinde 6.739 ve Asya yakası içinde 4.715) hareketi
gözlenmiş.
·         2023 yılında ise İstanbul Metropoliten Alanı’nın da (Asya
ve Avrupa yaka içi, yakalar arası, Asya ve Avrupa Güney, Asya ve Avrupa dış
yönleri dahil) toplam 165.863 kamyonet (Avrupa yakası içinde 41.093 ve Asya
yakası içinde 20.160) ve toplam 70.593 TIR & Kamyon (Avrupa yakası içinde
12.758 ve Asya yakası içinde 8.925) hareketinin olacağı tahmin edilmiş.

Rakamlar biraz karışık ancak yine de İstanbul’a her gün çok sayıda ticari
aracın girip çıktığını ve İstanbul içinde dolaştığını anlamamıza yardımcı
olabilir.
Trafik sıkışıklığına çözüm için otomobil kullanımına karşı toplu
taşıma özendirilmeye çalışılıyor.

Lojistik ve özellikle malların hareket
ettirilmesinin bu trafik sıkışlığına etkisi nedir? Buna yönelik bir veriye veya
akademik çalışmaya rastlamadım.
Ben, ticaret ve lojistik penceresinden
bakarak yapılması gerekenler olduğunu düşündüğüm için bazı sorular ışığında
önerilerimi paylaşmak isterim.

Dikkat! Veri veya bilgi bulamadığım için bu
önerilerim sadece yollarda ve mağazalar veya depolardaki gözlemlerim ve lojistik
bilgilerime dayanarak ortaya attığım teorik önerilerdir. Bunların, pratik
çalışmalarla desteklenmesi veya çürütülmesini canı gönülden
isterim.

·         İstanbul’a diğer şehirlerdeki farklı tedarikçilerden gelen
ama aynı veya çok yakın lokasyonlara dağıtılacak
başta tüketim malzemeleri olmak üzere İstanbul’da satılacak olan mallar,
İstanbul’un girişlerinde oluşturulacak konsolidasyon merkezlerinde
konsolide edilerek daha çevreci araçlar (az CO2 emisyon) ve hatta
elektrikli kamyonetler ile dağıtılabilir (mi?).  Böylece; trafik
yoğunluğu azalabilir ve çevre korunabilir (az yakıt tüketimi ve az CO2
emisyon)
·         Dağıtımlar, gece yapılabilir mi?
·         Aynı yer veya yakın
lokasyonda bulunan mağazalarda ürünleri satılan rakip markalar, aynı araçta
dağıtılabilir mi? ** Rakip markalar, böyle bir konsolidasyona hazır
mı?
Hazır
olmaları için teşvik edilebilir mi? Nasıl teşvik
edilmeli?
·
        Dağıtımın sadece elektrikli araçlar ile yapılması nasıl
teşvik edilebilir?
·         Üretim veya dağıtım firmaları veya onlara hizmet veren
lojistik veya kargo firmaları, sipariş alma, dağıtım ve araç içi yükleme
optimizasyonunu en etkin ve en verimli nasıl yapabilir? Bunun için teknoloji
nasıl kullanılabilir?
·         Google tarafından satın alınan BufferBox şirketinin
çözümleri (Google lojistik işine soyundu; http://www.lojiport.com/google-lojistik-isine-soyundu/)gibi
uygulamalar yapılabilir mi?

Yukarıdaki önerilerimden birisi olan
konsolidasyon ve elektrikli kamyonetlerle dağıtım projesi için Londra
Belediyesi’nin “The London Plan 2011- London’s Transport” planında gerekli ana
hatlar belirlenmiş ve bu projenin 2020 yılına kadar yapılacak fazları için fon
yaratılmıştır. Elektrikli kamyonetlerle dağıtım için 25.000 adet şarj istasyonun
da 2015 yılına kadar hazır hale getirilmesi hedeflenmiştir.

Dünya’da tek bir
İstanbul var ve herkes onu çok seviyor (!?). Bu sevgiyi, lojistik sevgisi ile
pekiştirebilir miyiz?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir