Haziran 4, 2012

İzlenebilirlik ve Gıda Güvenliğinin Geleceği

Dünyada ve ülkemizde meydana gelen gıda kökenli çeşitli  olaylar,  kamuoyunun dikkatini bu konuya  çekmeye devam ediyor. Tüketici kaygıları ve sürekli gelişen önlemler veya düzenlemeler,  izlenebilirlik konusunun  sürekli gündemde kalmasına devam edecek gibi gözüküyor.

Geçtiğimiz aylarda ABD  de ortaya çıkan, listeria bakterisi bulaşmış kavun olayı  tüketiciler  ve  yöneticilerin  gıda güvenliği konusunda  daha fazla  önlem alması gerektiğini ortaya çıkarttı.

Ocak 2011'de, Başkan Obama, Gıda Güvenliği Modernizasyon Yasasını imzalayarak  “ABD gıda tedarik sisteminde  kirlenmeyi  önlemek ”  üzere federal makamları  da  görevlendirdi.

Bulaşmanın önlenmesi  ;gıda arzı güvenliğini ve bütünlüğünü korumak için anahtar bir süreç olup , önleme en doğru depolama ve taşıma sıcaklığının sağlanması durumunda gerçekleşir. Bu nedenle; soğuk zincir “tarladan sofraya kadar” her aşamada izlenmelidir.

İzlenebilirlik; soğuk zincirin  geleceği ve  güvenli ürün  tedarik  yeteneğinin merkezidir. Tüketicilerin soğuk zincire  olan güvenleri arttıkça  pazarın büyümesi , büyüyen pazarda tüketiciler sağlıklı beslenirken süreçte yer alan tüm oyuncuların kazanması mümkün olabilmektedir. Soğuk zincir kayıt altına alınıp izlenebilirlik sağlanmadan pazarın büyümesi olanaksızdır. Zincir kırılmasının asıl sebebi ;maliyet azaltmak için alınan önlemlerdir. Oysa pazar büyüse maliyetler doğal olarak azalacaktır.  Bu nedenle sorun sadece üreticilerle çözülemez. Üreticiler, soğuk hava depoları, dağıtıcılar, lojistik şirketleri de bu süreçte hem desteklenmeli hem de denetlenmelidir.

Müşterilerine “izlenebilirlik” için ne yaptığını nasıl yaptığını  anlatabilenler bu yarışta öne çıkacaklardır. Bu konuda uygulanan barkod sistemleri( SSID) tarladan sofraya izlenebilirlik ihtiyaçlarını karşılarken olumsuz bir durumda “geri çağırma” uygulamasında  ihtiyaçları karşılamaktadır. Böylelikle tarladan hasad edilen kavun'un hangi markette olduğu hatta kimin tarafından satın alındığı izlenirken süreçteki tüm sıcaklık kayıtları kaydedilebilmektedir.

Üreticiler, soğuk hava depoları, lojistik şirketleri ürünlerin; üretim tarihleri, raf ömrü, son kullanma tarihleri, yerleri ve  envanterlerini izlerken  bu bilgileri  elektronik işlemleri yoluyla veya WMS Web portal üzerinden müşterilerine de sunabilmektedirler. Bu gün akıllı cep telefonlarına indirilen uygulamalarla herhangi bir ürünün her türlü detayına anında ulaşmak mümkündür. Bu  tür uygulamalar aynı zamanda  müşterilerden geri bildirim almak da  mümkün olabilmektedir..

Aslında müşterilere bu hizmetleri sunabilecek altyapı;EDI,RFID gibi  fazlasıyla vardır. Bütün mesele bu yatırım maliyetlerinin geri dönüşündedir. İşletmeler rekabeti “izlenebilirlik” sağlama yolunda yapabilseler yatırım maliyeti sorunu da  çözülecektir.
 
Bu teknolojiler  müşterilere izlenebilirliği sağlamada  yardımcı olabilir ancak  giderek kötüleşen mevcut ortamda akıllarda  bir soru kalır: “geri çağırma ” sürecini nasıl yönetilir? Geri çağırma sürecini yönetemeyecek firma ürünlerine müşteriler itibar etmeyeceklerinden bunu sağlayabilenler farklılaşacaktır.Hatalı, kusurlu ürünün son noktadan aynı şartlarda geri getirilerek sebepleri bulmak ve önlem almak işin en önemli ayağıdır.Şayet bozulma kötü saklama koşullarından veya kötü taşıma sıcaklığından kaynaklanıyorsa bu süreci düzeltme yoluna gidilmelidir.

Gıda güvenliğinin en önemli ayağı “sıcaklık kayıtları” dır. “Soğuk zinciri boyunca sıcaklık değişimlerinin izlenmesi  gıda güvenliğinin en önemli ve vazgeçilmez kısmıdır. Bunu kontrol altına alabilenler fark yaratacaktır.Bu nedenle soğuk hava depoları ve frigofrik taşıma araçlarının sıcaklık kayıtları on-line ve gerçek zamanlı izlenebilmeli ve her an düzeltici işlem yapılabilmelidir. Bu sürecin yasal zorunluluk hale gelmesi, zincirde yer alanların birbirlerine sıcaklık kayıtlarını adeta “ispat “etmesini sağlayacaktır.Örneğin;market müşterisine bunu satın alma aşamasında verebilmelidir.İzlenebilirlik konusunda sistemde yer alan paydaşların her türlü  ürün bilgisine her an ulaşabilecek durumda olmalarını sağlayabilecek elektronik altyapıyı kullananlar fark yaratacaktır.

Ürün kalite ve güvenliğini arttıracak devlet-sanayi işbirliğinden,elektronik izlenebilirliğin özendirilmesine, gönüllü sivil toplum kuruluşlarının denetim ve eğitim yapmalarına kadar olan geniş bir alanda hareket şansı vardır.Sektör bu süreci yönetmeli , devlet sektörün önünü açacak önlemler almalı, kredi sağlamalı veya bunu sağlayanlara destek verilmelidir.

Bu gün pek çok Avrupa ülkesinde tüketiciler akıllı telefonlarıyla okuttukları barkod'dan; ürünle ve üreticiyle ilgili her detaya anında ulaşabilmekte, rafta bulunan ürünün öngörülen ömrüyle zincir boyunca karşılaştığı olumsuz şartların raf ömrünü nasıl değiştirdiğini satın almadan önce görebilmektedir.Bu nedenle rekabet zincirin sağlamlığında olacaktır.

Taner ATLATIRLAR

Soğuk Zincir Lojistik Danışmanı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir