Kasım 25, 2019

Pazar en büyük teşviktir

Türkiye’de ticari taşıt kullanımı ve üretiminin bugününü belirleyen, yönlendiren kamu kesiminin iki önemli kararı oldu. Bunlardan ilki 1997’den itibaren aşırı yüklemenin kontrolü. Daha sonra bölünmüş yollar yapıldı. İkinci önemli karar başta İETT, ESHOT ve EGO’nun kent içi ulaşımda alçak tabanlı otobüsleri zorunlu standart olarak belirlemesi ve filoların yenilenmeye başlamasının ardından diğer kentlerin bunu takip etmesi oldu.

Birinci karar çekici + yarı römork kullanımının artmasını ve Türkiye’de BMC ve Ford Otosan’ın çekici üretimini sağladı. Bugün Ford F-MAX, mühendisliği, üretimi, pazar yönetimi bir Türk firması ve Türk yöneticiler tarafından gerçekleştirilen küresel bir ürün olarak dünya yollarında…

Yarı römork üreticilerimiz de Avrupa’nın adı bilinir, gücü ve varlığı hesaplanır markalar oldular. Bu gelişmede örnek oluşturan, geleceğe yönelik adımlarını 1990’lı yıllarda planlayan TIRSAN’ın etkisi büyük.

Yurt içi pazarda gelişen ve güçlenen kent içi otobüs üreticileri, Avrupalı rakipleri gibi motor, aktarma organı ve aks tedarikini birkaç markadan yaparak hem yurt içine hem tüm dünyaya mal satar, dünya trendlerini izler, anlar ve özellikle tam alçak tabanlı 8 m’lik otobüsleri ile trend oluşturur aşamaya geldiler.

Geçen dönemde dizel motorların performansında büyük gelişmeler ve emisyonlarında çok büyük azalmalar yaşanırken, doğal gaz ve sentetik yakıtların kullanımı gündeme geldi. Alternatif yakıt seçenekleri arasında sağladığı avantajlarla elektrik öne çıktı. Elektrik motorları, bataryalar, elektrik iletim ve yönetim sistemleri, güç yönetim ve değişim sistemleri, enerji yönetim yazılımları kullanıma hazır hale geldi. Hidrojenin yakıt olarak kullanımı da gündemde, yakıt hücreli araçlar pazara sunuluyor.

Elektrikli taşıtlar özellikle kent içi yolcu taşımacılığı ve ürün dağıtım hizmetlerinde yaygınlaşıyor. Avrupa’nın önemli kentleri yanında başka bazı kentler de aldıkları yönetim kararları ve oluşturdukları alt yapılar ile bu gelişmeye öncülük ediyorlar. Pazarın, endüstrinin gelişmesini sağlıyorlar. Merkezi yönetimler de süreçleri takip ediyor, kararlar alıyor.
Elektrikli sistemler, akıllı ulaşım sistemleri ile birleşerek büyük bir dönüşümü başlatmak üzereler.

Bu süreçten kopmak istemeyen Türk otobüs üreticileri, Busworld Fuarı’nda yerlerini aldılar. Otokar, Isuzu, Temsa, Karsan ve tedarik firmaları Aselsan elektrikli ürünleri ile fuardaydı. Sektör hazır. Derindere Motorlu Araçlar (DMA) da yazılım, batarya, hareket sistemleri ve bunların bütünleştirilip bir araç ortaya çıkarma yeteneği ile hazır olduğunu duyuruyor.

Türkiye’nin kamu kuruluşlarının, belediyelerin ise elektrikli araçlara yönelik belirginleşmiş yaklaşımları yok. Varsa bilgi ve alt yapı hazırlıkları nedir bilmiyoruz? Bu hazırlıklarla ilgili üreticilerle iş birlikleri ve halka yönelik bilgilendirme yok. Bunlar yoksa pazar da yok. İç pazar yoksa ihracat zor… Son olarak Avrupa’da 2019’da 1250’li rakamlarda elektrikli otobüs satıldığının kayıtlara geçtiğini hatırlatmak gerekiyor.

 

M. Vahit Mahmatlı
vahit@mayadergi.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir