İlk olarak 1980 yılında üretimine başlanan ve Fiat’ın mini sınıfta kendi başına bir marka haline gelen efsane modeli Fiat Panda’nın 3. neslinin dört tekerlekten çekişli versiyonunun dünya tanıtımı, 2012 Paris Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirildi.
Yeni Fiat Panda 4×4, arazi şartlarındaki sürüşler için görev yapan gövde altındaki metal koruması, tasarımı yenilenen ön ve arka tamponları, gövde barları, yeni egzoz çıkışları, 15 inçlik alaşım jantları ve iki yeni renk seçeneğiyle (Sicilya turuncusu ve Toscana yeşili) ilk bakışta farkını belli etmeyi başarıyor. Kabin içinde ise yeni Fiat Panda modelinin pratik ve fonksiyonel tüm unsurlarını aynen taşıyan Fiat Panda 4×4, gösterge panelini çevreleyen yeşil renkli şeritleri, üç farklı renkte (yeşil, bej, turuncu) özel bir tasarıma sahip olan kumaş koltukları, eko-deri kaplamalı eklemelere sahip ön ve arka kapı panelleri ve çok miktarda eşya gözleriyle de mini bir SUV modeline yakışır kokpit özellikleri sergileyebiliyor.
Dört tekerlekten çekişli Süper Panda
Yeni Fiat Panda 4×4, iki diferansiyelli ve elektronik olarak kontrol edilen bağlantıya sahip olan sürekli dört tekerlekten çekiş sistemiyle donatılmış olarak yollara çıkacak. Fiat Panda 4×4’te sunulan bu sistem, araç sinyallerini analiz ederek çekişi ön ve arka aksa eşit olarak ve yol tutuşu koşullarına göre orantılı olarak dağıtan bir elektronik kontrol ünitesi tarafından yönetilen kalıcı bir dört çekerli sürüş sistemidir. Bu sistemin avantajları tamamen otomatik olarak çalışması ve bakım gerektirmemesidir.
Dört tekerlekten çekişli Fiat Panda’nın kaputu altında ise 85 HP güç üreten 0.9 litrelik TwinAir Turbo benzinli ve 75 HP güç üreten 1.3 litrelik Multijet turbo dizel motor seçenekleri görev alacak. Hem konfor hem de arazi şartlarına uyum açısından yeniden tasarlanan süspansiyon sisteminde ise ön kısımda bağımsız bir MacPherson düzeneği ve arka kısımda da burulma kirişiyle desteklenmiş bir yapı görev alıyor.