Temsa Global’in Afyon Kocatepe Üniversitesi işbirliği ile temellerini attığı Sultandağı Meslek Yüksekokulu Otobüs Kaptanlığı bölümü ilk mezunlarını verdi. Mezun olan 14 öğrenci apolet takıp, yemin ederek kaptanlığı ilk adımı attı.
Sultandağı Meslek Yüksekokulu Otobüs Kaptanlığı bölümü öğrencilerini mezuniyet töreninde sektör temsilcileri yalnız bırakmadı. Afyon Kocatepe Üniversitesi yerleşkesinde düzenlenen mezuniyet törenine Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Yaşar Asiler, 22. dönem Milletvekili ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ulaşım Danışmanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, TOF Başkanı Başkanı Mustafa Yıldırım, TOF Genel Sekteri Nusret Ertürk, TOFED Genel Müdürü Mevlüt Bayrak, AFTAŞ Yönetim Kurumu Başkanı Kadir Altınkaya, AFTAŞ İşletme Müdürü Osman Altunay, Temsa Pazarlama Yöneticisi ve Kaptanlar Kubülü Koordinatörü Ekrem Özcan ve öğretim görevlileri ile öğrenci velileri katıldı.
İlk mezuniyet töreninde bir konuşma yapan Afyon Kocatepe Üniversitesi Sultandağ MYO Müdürü Dr. Kemal Karayormuk, bölüm açılışında yaşadıkları zor günleri anlatarak bugünlere geldiklerini söyledi.
Hz. Mevlana’nın ‘Dün dünde kaldı cancazım, bugün için yeni şeyler söylem lazım’ sözüyle konuşmasına başlayan Dr. Kemal Karayormuk, “Her ne kadar geçmişi konuşmak doğru olmasa da bugünlere kolay gelmedik. Ben 97 yılında üniversiteye girdim. 99 yılıydı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde otobüs kaptanlığı bölümü açıldığını okudum. O zaman ki rektörümüze ben bunu önerdim ve kabul edilmedi. Meslek yüksek okulu müdürü olunca bu projeyi yeniden hayata geçirmek istedim. İlk işimiz otobüs üretici firmalarla irtibata geçmek oldu. Resmi yazışmalar yaptık. Üretici firmalarımız arasında sadece Temsa bize dönüş yaptı. Temsa’dan Ekrem Özcan aradı ve bölümle ilgili sözler aldık.
Uzun uğraşlarım sonucu üniversite senatosundan da onay çıktı ve YÖK’e müracaat ettik. Şuanki rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Soluk hoca o zaman YÖK’teydi. Hocamızı aradık. Ortada sadece benim fikrim var. Bir de Ekrem Bey’in Temsa bu işe destek olacak sözü vardı. Afyon Milletvekili Doç. Dr. Sait Açba’nın da Ankara’daki girişimleriyle YÖK’ten bölümün açılmasıyla ilgili kararı çıkarttık. Daha sonra Temsa ile protokolü yaptık ve bugünlere geldik. Artık önümüzdeki dönemlerde neler yapılması gerekiyor onlara bakmamız lazım” dedi.
“Aynı zamanda da 2800 tane otobüs kaptanının üye olduğu Kaptanlar Kulübü’nün de koordinatörüyüm. Otobüs kaptanlığı bölümü bizim için önemlidir’ diye konuşmasına başlayan Temsa Pazarlama Yöneticisi Ekrem Özcan da yaptıkları işbirliğinden dolayı yaşadıkları mutluluğu dile getirdi. Ekrem Özcan, “2009-2010 eğitim öğretim yılında Üniversite ile işbirliğinde açtığımız, tohumlarını attığımız otobüs kaptanlığı bölümünün bu sene meyvelerini görüyor olmak, mezunlarını görüyor olmak şahsım ve şirketim adına gurur ve mutluluk verici. İstanbul – Afyon 7 saat sürüyor ve buraya gelen insanlar otobüs sektörünün, karayolu ulaşım sektörünün en baştaki insanları. Ve şuanda Afyon’a otobüs kaptanlığı bölümü için geldiler. Sürecin öncesinde ve bölümün açılışında bire bir şahit olduğum Kemal Hocamı, özverili çalışmalarından dolayı kutluyor ve teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Temsa’nın yurtdışında da fabrikası olan bir otobüs üreticisi olduğunun altını çizen Özcan, “Temsa, yüzde 100 yerli ve Sabancı Holding’e ait bir firma ama olaya sadece otobüs üretme gözüyle bakmıyor. Aynı zamanda sektörün gelişimine açık alanları da sosyal sorumluluk projesi kapsamında desteklemektedir. Bu alanlardan birincisi kurumsallaşma… İkincisi ise kalifiye insan kaynağıdır… Her iki alanda da projeler geliştiriyoruz. Yani olaya sadece müşteriye uygun otobüs ürettim değil, müşterilerinin işini de geliştirecek alanlara da yatırım yapmaktayız” diye konuştu.
“Temsa üniversite ile beraber neler yaptı basının gözüyle bilgi vermek istiyorum” diyen Ekrem Özcan, “Geleceğin kaptan adayları Temsa ile yola çıktı… Okullu kaptan adayları… Sektörel sorumlulukta yeni adım… Afyon Kocatepe üniversitesi kaptan yetiştirecek… Temsa otobüs kaptanlarını da global marka yapacak… gibi başlıklar altında çeşitli sektörel ve ulusal gazetelerde haber olmuştu. Tüm bunlar yaptığımız işin doğruluğunu bir kez daha ortaya koydu” şeklinde konuştu.
Daha sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ise şöyle konuştu: “30 yılı aşkın süredir ulaştırma sektörünün içindeyim. Üniversite, büyükşehir belediyesi, merkezi idare, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Bu görevleri yaparken de Afyon’da neler olduğunu geldim gördüm. Gerçekten tebrik ediyorum. Böyle bir okulu çok kısa sürede büyük bir cesaretle kuran Kemal Bey’i de takdirle karşılıyorum. Temsa’ya çok teşekkür ediyorum. Bahçeşehir Üniversitesi’nde de bir yüksek lisans programına Temsa destek vermişti, onun içinde teşekkür ediyorum.”
Ulaşım sektöründe büyük gelişmeler yaşanacağına işaret eden Prof. Dr. Ilıcalı, “Türkiye’de ulaşım alanında çok önemli işler olacak. Bu tecrübemi gençlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye’nin ilerde 2023 hedefe ulaşabilmesi için, ilk 10 ekonomi arasına girebilmesi için bu sektöründe yapacağı çok büyük iş var. Bu manada da sektörün hangi tarafında görev alırsak alalım büyük bir gelecek var. Son 8-10 yıldır yapılan çalışmalara baktığınız zaman ne kadar büyük önem verildiğini görüyorsunuz. Ayrılan kaynaklara bakın. Yollarımızda büyük gelişmeler oldu. Bölünmüş hale geldi. Ulaşım türlerine baktığımızda işte hızlı tren ile de ilgileniyorum, diğer sistemlerle de ilgileniyorum işte onlardan bunun ne farkı var. Yüzde 80-90’ını karayolu ile taşıyoruz. Bir raylı sistemi, havayolunu, deniz yolunu koyduğum zaman bu karayolundaki bir otobüsünde bir şoförsüz olarak düşünmem mümkün olamaz. Bu bir meslek. Sektörde o tecrübeyi alacaksınız. Bir kere en azından 50 kişinin güvenliği sizin elinizde. Halkla ilişkiler var. Yabancı misafiriniz olacak, uluslararası bölüm var. Gelecekte de bu talepler anormal artacak. Bu manada da diyorum ki, buradan bir şey çıkartalım. Tesadüf gelmişsiniz ama bazı tesadüflerden çok iyi sonuçlar doğar” dedi.
“Eğitime daha farklı imkânlar vermemiz lazım. Burada esas görev devlete, hükümete ve özel sektöre düşüyor” diyen Prof. Dr. Ilıcalı, projeye Temsa’nın yanında diğer üretici firmalar ile özel sektör ve hükümetin de destek vermesi gerektiğinin altını çizdi.
Şehirlerarası yolcu taşımacılık sektörünün yanında kentiçi toplu taşımacılık sektöründe de eğitimli kaptanlara ihtiyaç duyulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Şehiriçi ulaşımda da çok fazla açık var. Mesela İstanbul’da 2500-3000 İETT, 2100’de özel halk otobüsü var. Şimdi özel halk otobüsü farklılığında İstanbul A.Ş. ile ilgili bir geliştirme yapılıyor. İl içinde de çok iyi bir meslek bunu bir düşünün. İstanbul’u, Ankara’yı, diğer büyükşehirleri düşünün. İETT Genel Müdürü de akademisyen. Onunla beraber bir çalışma yaptık. Toplu Ulaşım Birliği kurulmasına çalışıyoruz. Orada eğitim konusunun çok önemli olduğunu hatırlıyorum. ‘2 yıllık okulu bitirdim aaa kaptan’ diye sakın düşünmeyin. Çok önemli bir meslek olduğunu bilelim. Bundan sonra da atılan bu adımların artarak devam edeceğini düşünüyorum ve mezun olan çok değerli kaptanlara başarılar diliyorum. Siz diplomayı aldıktan sonra sektör sizi yalnız bırakmayacaktır çünkü siz örneksiniz” şeklinde konuştu.
Meslek Yüksek Okulları bünyesinde açılan bölümlerle şehirlerarası karayolu taşımacılığında ihtiyaç duyulan ara elaman açığının büyük oranda azalacağına dikkat çeken Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Yaşar Asiler, bu konuda üniversitelere gerekli desteğin sonuna kadar verilmesi gerektiğini kaydetti. Asiler, “Demiryolundaki makinist ihtiyacı demiryolu meslek lisesi düzeyinde, denizcilikte denizcilik yüksek okulları, hava yolunda ise hava harp okulu yani ordu karşılıyordu. Artık karayolu taşımacılık sektörünün de okulu var ve bu okul diğer taşıma türlerinde olduğun gibi bu sektöre de eğitimli insan yetiştirecek. Bugüne kadar otobüs kaptanlığı usta-çırak ilişkisi içinde yetişiyordu. Artık otobüslerde diplomalı şoförler istihdam edilecek” dedi.
“Bu sektöre elimizden geleni yapmaya çalıştık” diyen Yaşar Asiler, 70’li yılların Türkiye ulaşımı ile bugünün ulaşımı arasında büyük gelişmeler kaydedildiğini ifade etti. Asiler, en büyük gelişmenin ise bölünmüş yollar ile Karayolu Taşımacılık Kanunu’nun olduğunu söyledi.
Yaşar Asiler, “İnanılmaz derece olumlu gelişmeler oldu. Hem araçların teknik yapıları ve özellikleri, aracın içerisindeki hizmet kalitesi ve standardı hem de yolculuk konforu. Müthiş derecede gelişme var. 2000’li yıllarda Türkiye’de lojistik okulları açılmaya başladı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde açıldı. Çok mutlu oldum. Daha sonra Kütahya Tavşanlı’yı duymuştum. Şimdi de sizleri duydum ve çok mutlu oldum” dedi.
Ulaştırma Bakanlığı olarak yolcu taşımacılık sektörüne ayrı bir önem verdiklerinin altını çizen Yaşar Asiler, “Hukuki altyapılarımızı oluşturduk. Kanun düzeyinde ilk düzenlememizi 2003 yılında ortaya koyduk. Ona bağlı ikinci düzenlemelerimizi yaptık yönetmeliklerle. Burada yolcu taşımacılığına özel bölümler ayırdık. Örneğin diğer taşımalarda şoförlük yaş sınırı 23 iken, otobüs taşımacılığında 26 yaşından gün almak ve 63 yaşından da gün almamış şartını koyduk. Çünkü 56 kişinin sorumluluğu var. Geçmişte kaptanlarımız usta çırak kültürü içinde yetiriyorlardı. Bugün otobüs bir direksiyon bir vitesten ibaret değil. Otobüs kabinine girdiğinizde bir tren, bir uçak kabine girmiş gibi her türlü elektronik donanımlar var. Bunlar yardımıyla otobüs hareket ediyor. Dolayısıyla bunları bilmek lazım. Bizim bu konuda ne kadar memnun olduğumuzu ifade etsek de azdır. Yolunuz açık olsun genç kaptanlarımız” şeklinde konuştu.
Otobüs kaptanının firmanın vitrini olduğunu ifade eden Tüm Otobüsçüler Federasyonu (TOF) Başkanı Mustafa Yıldırım, “Şoförlük, sektörümüzün çok ihtiyaç duyduğu ve bana göre sektörümüzün kalbi olan bir birimdir. Ne kadar iyi olursanız olun, eğer şoförünüz iyi değilse yolcuyu taşıyamazsınız. Otobüs işletmelerinin ihtiyaç duyduğu nitelikli sürücü için, bu genç arkadaşlarımızı sektörümüze kazandırdığınız için siz okul yöneticilerine teşekkür ediyorum. Ben Kütahya Üniversitesi’nin otobüs bölümünün kuruluş programına katılmıştım. İsmail Hakkı hocam vardı. O zaman bende şaşırmıştım. Akademisyenlerin koymuş olduğu derslere baktım ve bu kadar ders olur mu demiştim. Ama bugün bunların hepsi ihtiyaç haline geldi. Otobüsler artık otobüs olmaktan çıktı. Aynı uçak gibi, tren gibi, büyük gelişmiş vapurlar gibi bütün donanımlara sahip” dedi.
Dünyadaki tüm otobüs taşımacılığı sistemini incelediğini dile getiren TOF Başkanı Yıldırım, Türkiye’nin karayolu yolcu taşımacılığını en kaliteli, nitelikli ve en güvenli yapan ülke olduğunu söyledi. Yıldırım, eğitimli kaptanların ise bu mesleğe değer katacağını ve hizmet çıtasını daha da yükselteceğini kaydetti.
Kendisinin mimarlık eğitimi almasına rağmen çok sevdiği otobüs sektöründe bulunduğunu dile getiren Yıldırım, “Sizler, sürücülerimizin kaptan yardımcısı şeklinde yetişmesinden çok bir takım akademik bilgilerle bunu destekleyeceksiniz ve daha da ileri götüreceksiniz. Bir otobüs şoförü sürücü değildir. O otobüsün pilotudur. Bir geminin kaptanı neyse, otobüsün sürücüde odur. Bunun böyle algılanması lazım. Bu derslerin burada verildiğine inanıyorum. Bende bundan sonra derslere gelmek isterim. Mimarlık eğitimi aldım ama hasbel kader lise yıllarında başladığım otobüsçülük sektörünü bırakamadım çok sevdim. Ben otobüs şoförü çocuğuyum ve onun içinde bu mesleği severek yaptım. Sevmediğiniz zaman yapamazsınız. Hangi işi yaparsanız yapın önce ilgili olacaksınız sonra da o işi seveceksiniz” diye konuştu.
“Bu arkadaşlarımızın teorik bilgilerinin direksiyon başında çok işe yarayacağına inanıyorum” diyen TOF Başkanı Mustafa Yıldırım, Türkiye’nin en iyi şehirlerarası otobüsçülüğünü yapan ülke olduğunu söyledi. Yıldırı, “Bir ulaşım özgürlüğünün teminatıdır otobüsçülük. Trenden inersiniz otobüse binmek zorundasınız, uçaktan inersiniz otobüse binersiniz, vapurdan inersiniz otobüse binmek zorundasınız. Yani karayolu taşımacılığı diğer sistemlerin rakibi değildir. Onların tamamlayıcısı ve vazgeçilmezidir bunun da böyle bilinmesinde yarar var. Dolayısıyla karayolu taşımacılığında çıtanın yükselmesi, ülkemiz açısından oldukça önemlidir” dedi.
TOF Başkanı Yıldırım, şöyle devam etti: “Burada teorik eğitimlerin simülasyonla desteklemesi lazım. Birde bunun yanında kapımızda 3-4 tane farklı otobüsümüz olacak. Yerel yönetimlerde 3 farklı otobüsler üretilmeye başladı. Türkiye bunları kullanmaya başladı büyükşehirlerimizde. Giderek şehirlerimiz ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Büyük kentlerimizde 3 gövdeli otobüslerimizi sizin gibi değerli arkadaşlarımız kullanıyor olacak. Bunlarında aldığı maaşlar Türkiye’de bir orta düzey bürokratın aldığı maaş kadar olacak. Çünkü emek yoğunluğu ile iş yapacaksınız. Kelle koltukta can taşıyacaksınız, sorumluluk taşıyacaksınız. Mal taşıyacaksınız, can taşıyacaksınız. Bizler taşımacı kuruluş temsilcileri olarak gerek akademisyenlerimizle, gerekse yatırımcılarımızla sizlere her türlü desteği vereceğimize inanmamızı istiyorum. Kapılarımızı açacağız. Sizlerin çoğalmasını istiyoruz. Sizlerin varlığı Türkiye’de birçok canın kurtuluşu olacak. Daha sorumlu davranacak, daha sorumlu hareket edeceksiniz. Dolayısıyla direksiyonda muavinlikten yetişen arkadaşlarımızdan üç adım önde olacaksınız. Sizlerin varlığına bizler ihtiyaç duyuyoruz. Onun için kapılarımızı ardına kadar açıp, sizlere imkân tanıyacağız.”
TOFED Genel Müdürü Mevlüt Bayrak ise şöyle konuştu: “Buradaki değerli katılımcıların mesajlarını aldım. Dönünce ilgili yerlere ileteceğim. Verilen mesajlarda ilişkileri daha sıkı tutacağımızı anladım ama sizlerinde bizi sıkıştırmanız gerektiğine inanıyorum. Değerli konuşmacılar birçok konuya değindi. Bir kere Türkiye’de ve dünyadaki otobüsçülüğün geldiği noktada Türkiye’nin önde olduğunu söylemek isterim. Teknolojik olarak otobüsler günden güne gelişmekte ve kaptanlarında yükü artmaktadır. Bugün otobüslere baktığımız zaman uçaktaki konfor ve sistemlerden daha iyi durumdadır. Bunun için bizim otobüs kaptanlarımızın daha iyi durumda olması gerekir. Diğer üniversitelerinde bu konuya eğilip, kaptanların ileriki dönemlerde eğitimli olarak yetişmelerinde yarar görmekteyim.”
Genç kaptanların önü açılmalı!
Karayolu Taşıma Kanunu’nda yolcu taşımacılığı bölümündeki mesleki yeterlilik kısmına değinin Mevlüt Bayrak, okuldan mezun olan kaptanların yasa gereği hemen istihdam edilemeyeceğine dikkat çekti.
Bayrak, “Yalnız burada sıkıntıların olduğunu görüyoruz. Ulaştırma Bakanlığı’ndan Yolcu Taşıma Daire Başkanı Yaşar Bey’de burada. Şimdi buradaki arkadaşlarımız mezun olduğunda yaşları 18-20’dir. Fakat bizim sektörde istihdam edilmeleri için SRC belgelerini 26 yaşında almaları gerekiyor. Bu açıdan mezun olduktan sonra hemen bizim sektörde istihdam edilmeleri zor görünüyor. Bu konuda bize bir görev düşüyor. Hem sivil toplum örgütleri olarak hem de bakanlık olarak bir çalışma yapıp, yaş sınırı için bir öneri getirmemiz gerek. Çünkü 6 yıl çok uzun bir süre ve bildiklerini unutacaklar. Yani bizim mesleki yeterlilik yönetmeliğinde bir değişik yapmamız gerekecek bu kardeşlerimiz için” dedi.
Diğer sektörlerde olduğu gibi yolcu taşımacılık sektöründe de otobüs kaptanlarının yıpranma payları için TOFED olarak harekete geçtiklerini dile getiren Bayrak, “Diğer taraftan biz federasyon olarak otobüs kaptanlarımız için yıpranma payı ile ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bir öneride bulunduk. Çünkü havayolu, demiryolu ve denizyolu taşımacılığındaki kaptanların yıpranma payı var ve bizim sektörde yok. Bu konuda öneride bulunduk ve bunu da takip ediyoruz. Simülatör konusuna Sayın Başkan değindi ve bizde TOFED olarak bunu destekliyoruz. Eğitim konusunda Temsa elini taşın altına koydu fakat diğer üretici firmalar burada yok. Onları da zorlayarak bu simülatör konusunda bir çözüm bulmamız gerekiyor. Bunun da nedeni iki yıllık bir eğitimde otobüs kullanarak yeterli tecrübeye ulaşacaklarına inanmıyorum. Burada teorik eğitim alacaklar, sektörümüzde de tecrübe kazanacaklardır” diye konuştu.
Törende bir konuşmada AFTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Altınkaya yaptı. Geçmiş yıllarda kaptanlık mesleğinin çok saygın olduğunu dile getiren Altınkaya, “Ben burada sektörün bir yanı olan terminal işletmeciliği olarak bulunuyorum ama öncelikle 60’a kadar demiryolcu olan, 60’da otobüsçülüğe başlayan bir ailenin çocuğuyum. Benim dönemimde Afyon’dan Ankara’ya otobüs kalkar ve 11-12 saat sürerdi. Şoförlerde akşam kimin evinde kalacak diye kapışırlardı. Ben şoförlüğün kıymetli dönemini yaşadım. Onlar o zaman şofördü inşallah sizler iyi bir kaptan olacaksınız” dedi.
“Otogarlar, kaptanların 3-4 saat seyahat ettikten sonra teneffüse çıktıkları bir yerdir” diyen Kadir Altınkaya, otobüs sahiplerinin kendilerinden beklediklerinin hep para olduğunu, kaptanların beklentisinin ise güleryüz olduğunu söyledi. Altınkaya, “Afyon’da biz hep en iyi hizmeti sunmak için iyi bir tesisleşme yoluna gittik. Ben yapacağız bu mesleğin çok önemli bir meslek olacağına inanıyorum ve bunun içinde elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız” diye konuştu.
AFTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Altınkaya, konuşmasına şöyle devam etti: “Mühendislik eğimimden sonra yurtdışında bulundum. Orada gazetelerde beni şaşırtan ilanlar vardı. 5 senelik cezasız ehliyetli şoför… 10 senelik cezasız ehliyetli şoför… tabi benim Türkiye’den gittiğim dönemlerde bunun bir anlamı yoktu. Merak ettim, kim bunlar diye. İnanamazsınız İngiltere’de 10 yıllık cezasız şoför’ün bir mühendis maaşı aldığını gördüm. Şimdi bir doktorun önüne bir hasta yatırırsınız. O dikkatsiz olursa bir kişiyi öldürür. Siz ise 50 kişilik 70 kişilik otobüsün operatörüsünüz. Dikkatli olmak zorundasınız. Bu mesleği basit görmeyin. Eskisi gibi karısı dul, parası pul değil. Artık 7-8 saat otobüs kullanıyor. Bizim Afyon otogarında sıkıntı çektiğiniz bir şey var. Bayan şoför. Çokta önemsiyoruz. İster istemiz bu erkeksi meslek yaşamını hep maçolaştırmış. Biz artık bayan şoför istiyoruz ve bu konuda da sizde elinizden gelin yapın.”
Yapılan konuşmaların ardından mezun olan 14 öğrenciye katılımcılar apoletlerini taktı. Temsa Pazarlama Yöneticisi ve Kaptanlar Kulübü Koordinatörü Ekrem Özcan ise öğrencilere teşekkür ve kulübe katılım belgesi takdim etti. Programın sonunda ise öğrenciler hep birlikte TOF Genel Sekreteri Nusret Ertürk tarafından kaleme alınan Kaptan Yemini’ni okuyarak mesleğe ilk adımı attılar.