20 Mart 2007 tarihinde Türk ve Bulgar nakliyecilerin Svilengrad’da yaptığı toplantıda nakliyeciler anlaşmasına rağmen, BASAT’ı temsil eden Alman Willy Betz temsilcisi Türk nakliyecilerine 500 TIR ile sınır kapısını kapatacakları tehdidinde bulundu.
Bulgaristan ile Türkiye arasında 1979 yılında imzalanan Karayolu Taşımacılık Anlaşması’nı 2006 yıl sonu itibarıyla Bulgaristan’ın tek taraflı feshetme isteği üzerine yeni bir karayolu anlaşması yapılması kararlaştırılmış, bu doğrultuda, 2007 ocak ayında Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in heyet başkanlığında Sofya‘da gerçekleşen ilk toplantıdan sonra sadece kara ulaştırması ile ilgili teknik toplantı yapılmasına karar verilmişti.
1 Mart 2007 tarihinde İstanbul’da tarafların katılımıyla üçüncü toplantı gerçekleştirildi. Son toplantıda geçiş belgesi ile ilgili konuları her iki ülkenin taşımacılarının müzakere etmesine ve çıkacak ortak kararların iki ülkenin Ulaştırma Bakanlıklarına aktarılmasına karar verilmişti.
Buna bağlı olarak, 20 Mart 2007 tarihinde Svilengrad’da 20’yi aşkın Türk nakliyeci ile 20’den fazla Bulgar nakliyecisi biraraya geldi. Bulgaristan Ulaştırma Bakanlığının görüşmelere gözlemci düzeyinde katıldığı toplantıda meslek örgütü olarak Türkiye’den UND (Uluslararası Nakliyeciler Derneği) ve RODER (RO-RO Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği), Bulgaristan’dan ise AEBTRİ, NABC ve BASAT yer aldı.
UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin NUHOĞLU’nun Bulgar ve Türk nakliyecilerinin işbirliği yaparak ortak lojistik merkez oluşturma konusundaki niyetini dile getirdiği toplantıda, bu konuda Svilengrad Belediye Başkanı ile de görüşerek resmi başvuru yapılacağı bildirildi. Nuhoğlu ayrıca, küresel ekonomide var olmak için güç birliğini komşu ülke ile yapmanın doğal bir zorunluluk olduğunu da ifade etti.
Bulgar nakliyecileri de yapılan bu öneri karşısında memnuniyetlerini dile getirip, taşımacılık konusunda iki deneyimli ülkenin mensupları olarak güç birliğinden memnun kalacaklarını belirttiler.
Ayrıca, her iki ülkenin taşımacıları toplantıda iki ülke taşımacılık sorunları üzerinde görüş alış verişinde bulunarak sorunların çözümüne yönelik görüşlerini ifade edip, ortak bir tutanak imzalayarak iki ülke Ulaştırma Bakanlıklarına iletilmesine karar verdiler.
Yapılan görüşmeler esnasında Bulgar nakliyecileri ile Türk nakliyeciler ikili ve transit geçişlerde uzlaşı sağlarken, Almanya’nın Bulgaristan’da yatırım yapmış büyük bir nakliye şirketinin ve aynı zamanda BASAT’ın yetkilisi olan kişi bu uzlaşıya şiddetle karşı çıkarak Türk nakliyecilerin transit geçişlerinden ücret alınmasını gerektiğini savundu.
Bunun üzerine, UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, bu zamana kadar böyle bir uygulama olmadığını belirterek, “Böylesi bir uygulama hem Türk taşımacılarının maliyetini yükseltecek, hem de üçüncü ülke bayraklı araçların lehine bir durum doğacaktır. Bulgar taşımacılar da bu durumdan bir menfaat elde edemeyecekler, güçlenen 3.ülke taşımacıları önce Türk, sonra da Bulgar taşımacıları taşeron olarak çalıştıracaklardır. Böylece taşıma payları da yabancı bayraklı araçlara kayacaktır” dedi.
Daha sonra konuyla ilgili olarak BASAT’ın ve Alman şirketi Willy Betz’in yetkili olan kişinin Bulgar medyasına, konuyu çarpıtarak Cumartesi günü yolları kapatacaklarını ve Türk araçlarının çıkışını engelleyecekleri tehdidinde bulundu.
Bu konuyla ilgili olarak UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, Bulgar medyasına bir basın açıklaması göndererek duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve şu açıkamaları yaptı:
“İki ülke nakliyecilerinin görüşmeleri ardından 27 Mart 2007 Salı günü Bulgar ve Türk Ulaştırma Bakanlığı temsilcilerinin Sofya’da biraraya gelmeleri kararlaştırılmıştı. İyi niyet üzerinde atılmış olan adımların her iki ülke açısından olumlu sonuçlar doğuracağı bellidir. Ancak, bu durum görülüyor ki BASAT’ı ve BASAT’ın arkasındaki Willy Betz şirketini oldukça rahatsız etmiştir. BASAD iki ülke nakliyecilerinin anlaşması karşısında Cumartesi günü 500 Tır ile yolları kapatacağı tehdidinde bulunmuş. Bu tehdidini de Salı günü iki ülke arasında yapılacak toplantıdan olumlu sonuç çıkması durumunda da uygulayacaklarını belirtmişlerdir.
İki ülke arasında var olan iyi niyetin, bu gibi tehditlerle engellenemeyeceği bilinmektedir. Bu düşünceler altında iyi komşuluk ilişkilerimizin bundan önce olduğu gibi sonra da devam etmesi için sektör olarak üzerimize düşen görevleri yerine getireceğimizi kamuoyuna duyururuz.”