Temsa’nın geleneksel hale gelen bilgilendirme toplantılarından beşincisi, Temsa Genel Müdürü Mehmet Buldurgan, Temsa Otomotiv Direktörü Yusuf Soner, Temsa İş Makinaları Direktörü Taner Köseler’in katılımı ile gerçekleştirildi.
Temsa Genel Müdürü Mehmet Buldurgan yaptığı konuşmada Temsa’nın Avrupa’da Türkiye’den daha fazla tanındığını belirterek “ Yüzde 100 Türk sermayeli bir şirket olarak bu bize çok büyük bir gurur veriyor. Türkiye Avrupa’nın en büyük otobüs üreticisi. Adana’da üretilen 100 otobüsten 71’I ihraç ediliyor. Bunun yüzde 75’i AB pazarına gidiyor. Bizim için en büyük pazarlar ise sırasıyla Fransa, İtalya, Almanya ve Avusturya.” dedi. Buldurgan, hedeflerinin, 2007'de Avrupa otobüs ve midibüs pazarında yüzde 10'luk pazar payına ulaşmak olduğunu kaydetti. 2006 yılı içinse yüzde 7'lik bir hedef koyduklarını, 20 milyon Euro’luk yatırım gerçekleştireceklerini belirten Buldurgan, Avrupa otobüs pazarının istikrarlı olarak yıllık 24 binlik adetlerde gerçekleştiğini, Temsa'nın da 1.300 adet araç ihraç etmeyi planladığını belirtti.
Temsa Genel Müdürü Buldurgan, uygun şartların oluşması halinde yurtdışında bir başka firmayı satın almalarının gündeme gelebileceğini ifade etti.
Buldurgan bir soru üzerine 2005 yılını 600 milyon dolar ile kapattıklarını 2010 yılında bu rakamı 1 milyar dolar olarak hedeflediklerini söyledi.
Avrupa otobüs üretimi Türkiye’ye kaydı
Toplantıda söz alan Satış ve Pazarlama Direktörü Yusuf Soner ise Avrupa otobüs üretiminin Türkiye’ye kaydığını belirterek Avrupa’nın Temsa’nın ana pazarı haline geldiğini söyledi. Soner “Türkiye otomotiv ihracatında da büyüdü. Türkiye’nin otomotiv ihracatı yüzde 17 büyürken, Temsa’nın ihracatı geçtiğim yıl yüzde 45 büyüdü. Ürettiğimiz otobüslerin yüzde 71’ini ihraç ediyoruz. Opalin adı ile sattığımız aracımız 2005 yılında Avrupa’nın en konforlu aracı seçildi. Geçmişte Türkiye’nin sektörü fındık fıstıksa, bugün Türkiye’nin sektörü otobüstür. 2007 senesinde Temsa’nın Avrupa otobüs pazarında hedefi yüzde 10” dedi.
Hafif ticari araç pazarına da değinen Soner Mitsubishi ile satışlarında yüzde 32’lik bir büyüme kazandıklarını belirtti. Soner “ 2004’den 2005’e geçerken hafif ticari araç pazarında yüzde 3’lük bir büyüme oldu. Bu dönemde Temsa’nın satışları ise yüzde 32 arttı. Otobüs ve minibüs pazarı bu dönemde yüzde 2,5 artarken bizim payımız yüzde 2.1 oldu. Toplamda yüzde 3 büyüyen pazarda bizim satışlarımız yüzde 30 arttı. Bu sene lansmanı Antalya’da gerçekleştirilen L200’ün satışları yüzde 85 arttı. Hafif kamyon pazarında 2001 yılında payımız yüzde 19.2 idi. Bugün yüzde 50’nin üzerine çıkarttık “ dedi.
Soner ihracat ile ilgili olarakta ise 23 milyon dolarla başlayan ihracatlarının 130 milyon dolara ulaştığını ve üst üste 2 yıl yüzde 50’den fazla artış sağlandığını açıkladı.
“Seri ve özel üretim aynı anda yapılmaktadır”
Fabrika Direktörü Timuçin Bayraktar ise yaptığı konuşmada Temsa Fabrikasında toplam kapalı alanın 2 yıl içerisinde 2 katına çıkarıldığını belirterek seri ve özel üretimin aynı anda gerçekleştirildiğini vurguladı. Bayraktar “Fabrikamızda lisanslı seri üretim yapılmaktadır. Aynı zamanda müşterilerin istekleri doğrultusunda özel üretim de yapmaktayız. Nedir bu özel üretim mesela aynanın yeri değişecektir veya buzdolabı monte edilecektir.Biz 2001 yılında yaşanan kriz nedeniyle daha sağlam olduğunu düşündüğümüz Avrupa pazarına yöneldik. Burada neler yapacağımız planlanırken öncelikle kendi ürünümüzü üretmek durumunda olduğumuz ortaya çıktı. Başka bir lisanslı ürün ile bu pazara giremiyorsunuz. Birde Temsa markasını oluşturmamızın bir zorunluluk olduğunu gördük.
Bizde 2001 sonrası kendimize çizdiğimiz portreye uygun bir şirket haline geldik. Çünkü Avrupa’da 30’un üzerinde üretici var ve bunların arasına giriyorsunuz. Yüksek miktarlarda satış yapmayı hedefliyorsunuz. Son 5 yıla baktığımızda 9 tane yeni ürün tasarladık. Bilgisayar destekli tasarımda oldukça yol aldık. Dünyanın önde gelen 3 farklı programını kullanıyoruz. Bu programlar ürün geliştirme süremizi oldukça kısalttı.” dedi.
Bayraktar üretim ile ilgili olarak “Avrupa’da başarılı olebilmenin şartlarından birtanesi de müşteriye özel, esnek üretim yapabilmek. Biz bunu yapmak istediğimizde seri üretim ile özel üretim aynı anda yapılmaz denildi ama biz şu anda yapıyoruz. Özel üretimi seri üretim içerisinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Özel üretim araçların tüm seri üretim aşamalarından geçeceği bir tasarım hazırlıyoruz. Özel olarak üretilecek olan araç, seri üretimin tüm evrelerinden geçiyor. Seri üretim esnasında özel üretimlerde oluşuyor. Bu bizim en baştaki rekabet avantajımız oluyor.” dedi.
“Tedarikçiler ana damarlardır”
Fabrika Direktörü Timuçin Bayraktar tedarikçilerin otobüs üretiminin ana damarlarından birtanesi olduğunu belirterek otobüs üretiminde kullanılan parçaların tümünü fabrikada üretilmesinin mümkün olmadığını söyleyerek “ Bu amaçla 2 adet tedarikçi parkı oluşturduk. İlki 2002 yılında kapanan Komatsu iş makineleri fabrikasının dönüştürülmesiydi. Burada 12 firma sadece Temsa için üretim yapıyor. 2. yerimiz ise fabrika içinde oluşturduğumuz bölge. Burada 5 firma faaliyet gösteriyor. Bu 17 tedarikçinin bizimle birlikte hareket ediyor olması üretim kalitemizi oldukça iyi yönden etkiliyor.
Bayraktar; 2006 üretim hedefi olarakta otobüste 1.500 adet, minibüste ise 1.500 adet hedeflendiğini açıkladı.
Komatsu Türkiye’ye dönebilir
Temsa İş Makinaları Direktörü Taner Köseler, Komatsu ile şu an için sadece distrübütör olarak çalıştıklarını ancak daha önce Türkiye’yi stratejik bir pazar olarak görmeyen firma yetkililerinin bakışlarının artık değiştiğini ve yeniden ülkemizde üretimi düşündüklerini belirtti.