Ekim 16, 2014

'Uluslararası PRAISE Karayolu Güvenliği Semineri' İstanbul'da düzenledi

Türkiye’de MAPFRE GENEL SİGORTA işbirliğiyle sosyal sorumluluk projelerini yürüten FUNDACIÓN MAPFRE (MAPFRE Vakfı), her yıl Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ETSC – Avrupa Güvenli Ulaşım Konseyi ile birlikte gerçekleştirdiği “Uluslararası PRAISE Karayolu Güvenliği Semineri”ni bu yıl ilk kez İstanbul’da düzenledi.


MAPFRE Vakfı’nın faaliyetteki 5 enstitüsünden biri olan “Yol Güvenliği Enstitüsü”nce  Avrupa ve Türkiye’nin önde gelen yol güvenliği uzmanları ile iş dünyası temsilcileri ve akademisyenleri bir araya getirerek bugün İstanbul Hilton Otel’de düzenlenen “Türkiye’nin Karayolu Ulaşımında Yol Güvenliğine Bakışı” başlıklı seminerde bugüne kadar yapılan iyi örnekler ve uygulamalar ile atılan adımlar aktarıldı.

Yol Güvenliği İşbirliğine Dolaylı Katkı


MAPFRE Genel Grup CEO’su Serdar Gül’ün açılış konuşmasıyla başlayan seminerde Gül, merkezi İspanya’da bulunan FUNDACIÓN MAPFRE – MAPFRE Vakfı’nın, her yıl “International PRAISE Seminer” etkinliği ile uluslararası Yol Güvenliği İşbirliği'ne dolaylı katkı sağlamakta olduğuna dikkat çekti.


Gül’ün konuşmasının ardından MAPFRE Vakfı Yol Güvenliği Enstitüsü Başkanı Jesus Monclus da bir konuşma yaptı. “Avrupa Birliği’nde Yol Güvenliği” başlıklı ilk oturumda; MAPFRE Vakfı Yol Güvenliği Enstitüsü Başkanı Jesus Monclus, Avrupa’da güvenli ulaşımın en önemli otoritesinin bir numaralı ismi Avrupa Güvenli Ulaşım Konseyi – ETSC Başkanı Antonio Avenoso ve  Interactive Driving Systems Araştırma Müdürü Will Murray yer aldı.

İlk konuşmayı gerçekleştiren Avenoso, Avrupa Birliği’nin yol güvenliği ile alakalı bir hedefi olduğundan söz ederek, 2001 yılında 50 binlerde olan trafik kazası sonucu ölümlerin 2013 sonunda 26 bine kadar gerilediğini söyledi. Avenso, AB olarak 2020’ye kadar bu rakamı yüzde 50 oranında azaltmak istediklerini vurgulayarak, Avrupa’da trafik kazası kurbanlarının yüzde 50’sinin işi sürücülük olmayan ancak iş ortamında araç kullanan kişiler olduğuna dikkat çekti.

Daha sonra söz alan Interactive Driving Systems Araştırma Müdürü Will Murray de, günlük hayatta herkesin aldığı en büyük riskin karayolu kullanımı olduğuna dikkat çekti. Murray, AB mevzuatlarından ve kriterlerinden bahsederek, “Türkiye AB’ye katılmak istiyorsa iş yeri sağlık güvenliği direktifini yerine getirmeli” dedi. Bunun AB için en önemli kriter olduğuna dikkat çeken Murray, hükümetlerin risk faktörü belirlemesinin ve kılavuzlar hazırlamasının önemine vurgu yaptı. Yeşil ışığın toplumlar tarafından ters algılandığını sözlerine ekleyen Murray, “Yeşil ışık düşünüldüğü gibi geç anlamına gelmiyor. Yeşil ışık ne zaman durulması gerektiğini size gösteren bir uyarı ışığı. Bunun öğrenilmesi ve öğretilmesi gerekiyor. Şu çok önemli özellikle iş yerleri çalışanlarına işe gidip gelirken nasıl davranılacağına dair bir politikası olmalı” dedi.



 

Seminer’in ikinci oturumunda ise “Türkiye’de Yol Güvenliği Bilinci”  EMBARQ – Sürdürülebilir Ulaşım Merkezi – Türkiye direktörü Arzu Tekir’in moderatörlüğünde BP ve kurumların temsilcileri tarafından ele alındı. Konuşmacılar bugüne kadar yapmış oldukları örnek çalışmaları ve sonuçlarını anlattılar.

Seminerin kapanış konuşmasını yapan MAPFRE Genel İK Direktörü Necla Aksoy, Vakıf ve kurum olarak bu ve benzeri projeleri önemsediklerini ve devam edeceklerini, sürdürülebilirliğin gereğinin de bu olduğunu söyledi.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir