TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ali Ekber Çakar, 30 Haziran'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı, “İş kazaları, iş cinayetleri ve meslek hastalıklarına çözüm getirici değil” diye değerlendirdi.
Yazılı açıklama yapan Çakar, yasanın kapsamının “kamu ve özel sektöre ait bütün işler ve işyerleri” olarak belirlendiğini, yasada öngörülen uygulamaların kamu için 2 yıl, küçük işyerleri için 1 ve 2 yıl sonraya ertelendiğini hatırlattı.
Patronlar uzman sayılacak
Çakar, “Bu durum uluslararası etik kurallara bağlanan mesleki bağımsızlık kuralına aykırıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinde kusurlu bir işveren acaba kendini Bakanlığa şikayet edecek midir?” dedi. Çakar, yasada işçi sağlığı ve iş güvenliğine Bakanlık tarafından sağlanabilecek olan desteğin, “10'dan az çalışanı bulunanlardan, çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri” ile sınırlandığını hatırlattı. Çakar, ancak iş kazalarının işyeri ölçeği küçüldükçe arttığına ve en küçük ölçekli işletmelerin desteğe muhtaç olduğunu belirtti.
Yaptırımlar belirlenmemiş
Yasanın işveren kesimini kayırdığı, iş güvenliği uzmanlarının içinde bulundukları ağır koşulları gözetmediğini ifade eden Çakar, iş güvenliği uzmanlarının danışmanlık hizmeti verdiğine dikkat çekerek, ekledi: “Tespitleri ve önerileri yerine getirilmeyen ancak iş kazası ve meslek hastalıklarından sorumlu tutulan iş güvenliği uzmanları ile hekimlerin belgelerini askıya almak mühendislik ve tıp bilimlerini dikkate almamak ve cezalandırmak anlamına gelmektedir.”
Uzman hekimler kiralık işçi olacak
Birçok önemli hususun da yasa kapsamına alınmayarak “Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir” denilip geçiştirildiğini belirten Çakar, “Ağır ve Tehlikeli İşler” kavramının ve işyerlerine işletme belgesi alınması zorunluluğunun kaldırılması ile çocuklar, gençler ve kadınların korumasız olarak çalıştırılması ve işyerlerinin daha az denetimi anlamına geleceğini kaydetti. Çakar, “Daha az denetlemenin sonucu daha fazla kaza olacaktır” dedi.
Çakar, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yasa, bütünlüklü bir işçi sağlığı ve iş güvenliği ulusal politikasından yoksun bir içerikle hazırlanmıştır. Yasa yine tüm çalışanları kapsamamaktadır. Bakanlık yönetmelik düzenleme, para cezası tahsilatı ve birkaç konu dışında işlev üstlenmemiş, anayasal ve mutlaka gerekli olan kamusal denetim görevinden muaf tutulmuş; bütün sorumluluk iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve çalışanlara yüklenmiştir. Yasanın ruhu, sermaye kesimini kollamak ve devletin kamusal denetim yükümlülüklerinden uzaklaşmasıyla belirlenmiştir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatını artık sermaye çıkarları ve neo liberal politikalar belirlemektedir.”