Aralık 31, 2010

Çetin Nuhoğlu'ndan taşımacılıkta 3 temel kriter

Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Kömürler Uluslararası Nakliyat'ın teslimat töreninde sektöre yönelik mesajlar da vererek dünya ticaretinde başarıya erişebilmek için taşımacıların 3 temel kriteri yerine getirmesi gerektiğinden bahsetti. Nuhoğlu, gelecek yıllarda dünya ticaretinde nakliyecilerin alabileceği konumları şu cümlelerle vurguladı:

” Dünya %4 büyüyecek fakat dünya ticareti bunun 4 katı %16 büyüyecek. Özellikle eksen ticaret, üretim ve tüketim merkezlerindeki değişiklikten dolayı da karayolu taşımacılığı inanılmaz bir avantaj sağlayacak. %16 büyüyecek olan bir ticaretten Türk nakliyecisinin daha fazla pay alması ve daha fazla büyümesi olağan. Fakat bunu iyi planlayamayan yatırımcı arkadaşlar, özellikle bankaların çok avantajlı kredi verdikleri ve ana sanayi üreticilerinin kredi kaynaklarını açtıkları şu dönemde bilinçsize yapılacak olan yatırımlar, bu işi tekrar bir kaosa getirebilir.

2004 yılında taşımacılık kanunlarının AB'ye uyumu için çalışmalar yapılırken 3 temel kriterimiz vardı: Birincisi mali yeterlilik; 10 araç yatırımı yapan firma ulaştırma bakanlığına bu fizibilitesini sunabilirse , uluslararası nakliye için yeterlidir.
İkincisi mesleki yeterliliktir. Problem de bu noktada başladı. Yurtiçi ve uluslararası nakliye yapacak olanların her birinin yetkinlik konusunda test edilmesi, eğitim alması ve  bunun sonucunda belgelenmesi gerektiğini söyledik.  Neticede SGS, SRC ve ÜDY belgeleri çıktı. Fakat bugün Avrupa Birliği'nde çalışan her şoför, 5 yılda 5 günluk eğitim almak zorunda. Bunu sektöre giriş aşamasında 30 güne çıkarma mücadelesini veriyorlar.
Üçüncü kriter ise mesleki saygınlık. Bu konuda savcılıktan alınan bir kağıt, mesleki saygınlık için yeterli değildir. UND bu konuda yapacağı çalışmalarla sektöre giriş konusunda etkin olmalı ve en azından sektörde referans noktaları oluşturması gerekiyor.
Mesleki saygınlık ve mesleki yeterlilik konularında denetim yapamadığımız zaman yeni pazar ve bakış açılarıyla ve 2011 yılının sonunda yapılacak yeni yatırımlarla birlikte kaos yaşanmaması için dikkatli olmalıyız.

2011 iyi geçecek
2011 yılının iyi geçmesi demek, sadece araç yatırımı demek değildir. Aynı zamanda firmaların verimliliğe de odaklanması demekir. Tüm firmalarımızın mevcut yapılarıyla daha etkin çalışma sistemlerini kurması demektir. Aynı araçla daha fazla kilometre yapması demektir. Yüzde 10 verimliliği artırırsanız 10 araçtan 1 araçlık kazanç sağlarsınız. Bugün bir araç 110-120 bin Euro değerindedir. Yeni bir araç almak yeni şoför demek, işletme maliyetlerinin artması demektir. Önce verimliliğe odaklanıp sonra araç yatırımı yapılmalı. Bize fazlasıyla 10 tane DAF almak için müşteriler geliyor. Biz diyoruz ki bu sene 5 tane al, seneye 5 tane al. Çünkü kontrolsüz yatırımın müşterimize zarar vereceğini düşünüyoruz. 2011 yılı inanılmaz iyi geçecek. Ama bu sadece araç satın almak demek değildir.

Adam Smith'in savı çöktü
Üniversitelerde ders kitaplarında okutulan 1880’li yıllarda Adam Smith’in söylediği ‘Birey menfaatini maksimuma çıkarırsa toplumsal menfaat de maksimum olur’ tezi çöktü artık. ABD’nin birey menfaati düşüncesi dünyayı da olumsuz etkiledi. UND Deniz ve UN Ro-Ro konusunda da gördük ki en iyi fiyatı almak için nakliyeciler fiyat kırdırdılar. Sonunda UND Deniz pazardan çekildi. Toplumun menfaati için kurulan UND Deniz bireylerin menfaati yüzünden pazardan çekilmek zorunda kaldı. Peki ne oldu şimdi? UND Deniz piyasadan çekilir çekilmez UN Ro-Ro 2 kez üst üste zam yaptı. Kamu kuruluşları haksız rekabette, pazar girişte bir takım önlemler almalı. Bu son yapılan zamlardan sonra Rekabet Kurulu soruşturma açacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir