ABD, Çin gibi çok uzak yerlerden bile gazeteciler bu toplantıya katıldılar. Yapılan konuşmalarda çok çabuk ortaya çıkan ise araç üreticilerinin nakliye segmentindeki değişime siyaset ile birlikte aktif olarak katılmalarını istediği oldu.
Değişimi onlarda birlikte yapmaya hazırlar. Bu ister emisyon standartlarının gerçeği olsun, ister daha az yakıt dolayısıyla daha az zararlı emisyon salınımı ve daha fazla yük taşıyabilme olsun tüm konularda böyle. Üreticiler politikacılar ile birlikte ama çok çabuk ilerleyen süreçlerde bunları gerçekleştirmek istiyor.
Dijitalleşme, alternatif yakıt kullanımı, elektrikli araçlar, telematik sistemleri ve son yıldız otonom araçlar, şehir içindeki dağıtımın çok önemli olduğuna dair konuşmalar toplantının çekirdeğini oluşturdu. Üreticiler hükümetlerin günün gerçeklerine çok geriden geldiğini ve bunun da yıllar sürdüğünü ifade ederek bu durumdan şikayet ediyorlar.
Bu konuda dikkati çeken ise Almanya’nın kuzeyindeki İskandinav ülkelerinde çok uzun römorkların çalıştığını ama bunların Almanya sınırları içerisine giremediğini belirterek bunun çok saçma bir durum olduğunu ifade ediyorlar. Bu konudaki son gelişmeler ise Hollanda da bulunuyor çünkü onlarda şimdi son deneme kullanımlarını bu uzun römorklar ile olumlu kabul ile sonuçlandırmak için gerçekleştiriyor.
Yeni VDA Başkanı Bernhard Mattes açılış konuşmasına dünyayı işaret edip sektörün olumlu geleceği olduğuna dikkat çekiyor. Pazarlar kendisini iyileştiriyor diye belirtmekten de geri durmuyor. VDA başkanı da politikaya göndermeler yapıyor. Gümrüklerin zaten onlara kalsa tamamen kalkmasını istediklerini ima ediyorlar. (Avrupa Birliği için).
Önlemler yerine açık iletişim gerektiğini belirtiyor Mattes. Araçların yakıt tüketiminde şeffaflık da en önemli öncelik haline daha şimdiden gelmek üzere. VECTO-Tool adını verdikleri bir araç ile yakıt tüketiminde pazara şeffaflık getirileceğini ifade ediyorlar.
Avrupa komisyonunun Karbondioksit azaltma hedefini ise çok fazla abartılmış bulduğunu belirten Mattes bu hedeflere ulaşamayanlara verilecek cezaların ise aşırı yüksek olduğunu belirtiyor. 8.Kasım.2017 tarihinde çıkarılan mobilite paketindeki önerilere de kendilerinin çok eleştirel yaklaştıkları ifade ediliyor.
Burada hedef olarak ortaya konan ve 2030 yılına kadar hafif ticari araçlarda karbondioksit miktarını %30 azaltmanın ise gerçekçi olmadığını düşündüklerini belirtiyor Mattes. Hafif ticari araçlara yeni teknolojiler otomobillerde kabul gördükten sonra uygulanmaya başlanıyor diyen Mattes, Brüksel’in bu konuda da her şeyi çok kolay halletmek istediğini belirtiyor.
Volkswagen kamyon ve otobüs CEO’su olan Andreas Renschler yaptığı konuşmada nakliye işinin bugün olduğu kadar hiçbir zaman bu kadar gerilimli olmadığını belirtiyor. Bir dizi gelişmenin, ekonomiyi ve birlikte yaşamayı kökten değiştireceğini iddia ediyor. Nakliyenin sürekli olarak arttığını ifade eden Renschler alt yapıya masif yatırımlar yapılmasının mecburi olduğunu ifade ediyor.
Ayrıca klima değişikliğinin de düşünce tarzında radikal bir değişimi çok zorladığını belirtiyor. Dijitalleşmenin bu konularda hiç bilinmeyen kapılar açtığını söyleyen Renschler işin esasının artık yalnızca modern motor veya uyumlu kabin olmaktan çok öteye geçtiğini ve bunun da farkında olunması gerektiğini belirtiyor. Şimdi söz konusu olan bu konuda rolü olan herkesin birlikte nakliye sistemini yeniden düşünmesi diye ifade ediyor.
Bundan sonra ağır yük ve proje taşımalarında ve uzun yol nakliyesinde herhalde çok az E-kamyona şahit olunacağını ama yinede buna rağmen elektro araçların yoğun şehir içi nakliyesinde ve şehir içi otobüslerde kullanılacağını belirtiyor. Değişimlerin çok karmaşık olduğunu belirten Renschler, bu yüzden herkese tek çözümün imkansız olduğunu söylüyor.
Elektriğin yakıt olma imkanının herkesi büyülediğini ve bu konuda da yoğun olarak çalışıldığını belirten CEO ama bunun içinde siyasi desteğin çok önemli olduğunu, bunun da hala olmadığını ifade ediyor. Bu konuda güvenilir çerçeve şartların müşteriler ve onların müşterileri için hayati anlamı olduğunu belirtiyor.
Sektörde mecburi emisyon sınırlarından çok daha fazlasına ihtiyaç duyulduğunu söyleyen CEO, alman ulaşım bakanının yeni teknolojiler için açık olmasının memnuniyet verici olduğunu ifade ediyor. Umarımki CO2 hedeflerinde de doğru sınırları gözetir diyerek sözlerini bitiriyor.
Martin Daum ise şimdiye kadar büyük sloganlar ile ortaya atılan yeni oyuncuları düşünürken Daimler’in iyi bir çözümün her zaman hızlı bir çözümden daha iyi olduğunu düşünerek hareket ettiğini ifade ediyor.
Araç hakkındaki anında bilgiler ile ticari araçların daha iyi bir performansa sahip olduğunu ve bununda şimdi ve burada geçerli olduğunu söylüyor. Daimler kamyon ve otobüsün bu konularda elektrikli kamyon ve otobüsü pazara sunduğunu ve bundan da gurur duyduğunu belirtiyor.
Uzun yol araçlarının elektrifikasyonunun ise şu anda daha halledilmesi gereken bir konu olduğunun belli olduğunu ifade ediyor. Otonom kamyon ile nakliyenin daha güvenli ve etkin olduğunu ve bununda çok kısa bir süre içerisinde gerçekleşeceğini ifade ediyor. Daum; otonom sürüş yolunda önemli yol katedildiğini de sözlerine ekliyor.
Bunların çok önemli olduğu ve gelişmelerinse çok ciddiye alındığını söyleyen Daum, Daimler’in yalnızca kapsamlı olarak denenen ve test edilen yeni teknolojileri pazara sunduğunu ifade ediyor.
Otonum sürüşün ikinci düzeyinde ise ivmelenme, frenleme ve direksiyon bir araya getiriliyor ve bunun da çok kısa sürede seri üretime geçeceğini Martin Daum açıklıyor. Daum’da diğerleri gibi CO2 sınır değerlerini eliştiriyor ayrıca cezalarında inanılmaz olduğunu belirtiyor.
Altyapı yatırımlarına daha ihtiyaç olduğu çünkü en büyük co2 nedeninin yol tıkanmaları olduğunu söylüyor CEO. En iyi regülatörün ise müşteri olduğu çünkü karbondioksit azaldığında onun da masraflarının otomatik olarak azalacağını herkes biliyor.
Cargobull sahibi Andreas Schmitz co2 alanının tasarruf açısından çok daha geniş ele alınması gerektiğini ifade ediyor.Telematik sistemlerinin römorkların daha verimli çalışmasına katkıda bulunduğu ve sistemlerin de sürekli olarak hafiflemesi sayesinde daha fazla faydalı yüke katkıda bulunduklarını ifade etti.
Müşterinin istediğini ve pazarında bunu ayarladığını belirtiyor. Schmitz Cargobull’un müşterisine yalnızca römork bilgilerini değil aynı zamanda taşıdığı yükünde durumunu bildirmesi gerektiğini ifade ediyor.
Bu sayede lojistiğinde daha etkin olarak yapıldığını ifade ediyor. Masrafların azaltılmasının branşlarında aynı zamanda co2 tasarrufu anlamına da geldiğini belirten Schmitz karbondioksit emisyonlarını bugünden yarına %20 oranında azaltmanın yolunun da uzun römork olduğunu belirtiyor.
Ayrıca değişik görüşlerden birisi ise nakliye zincirinin komple dijitalleşmesi gerektiğini kendisine hedef olarak alanlar da oldu bu VDA konuşmalarında. Burada smart yani akıllı römork üzerine konuşuluyor.
Akıllı römork her zaman ne taşıdığını bilmek zorunda diye de farklı görüşler de belirtildi. Bu sayede araç işini bitirdiğinde kısa sürede yeni yük de bulabilecek ve araçların boş kullanılması da en aza indirgenecek diye ifade ediliyor. Kalifiye sürücü eksikliği de şikayet edilen konulardan oldu bu VDA etkinliğinde ve bu yüzden de otonom çekicinin de öneminin arttığı düşünülüyor.
Otonom sürüş gerçekleştiği zaman bunun insanların işini kaybetmesine neden olup olmayacağı vurgulanırken, öyle bir etkisinin olmasının gerçekçi olmadığı ifade ediliyor. Buna en iyi örnek ise uçakların 40 yıldır oto pilot ile uçabildiği ama bunun kaptan ihtiyacını azaltmadığı öne sürülüyor.