Eylül 25, 2010

Daimler taşımacılığın yeni trendlerini belirledi: Global pazar, elektrikli araçlar, gelişmiş servis hizmetleri

Daimler Başkanı Andreas Renschler, Hannover'da düzenlenen IAA Fuarı kapsamında düzenlenen basın toplantısında, taşımacılık sektörünün küresel kriz sonrasındaki durumunu ve gelecek öngörülerini katılımcılarla paylaşarak; fuara 65 kamyon, kamyonet ve otobüsle katılan Daimler'in genişleyen ticari araç pazarından pay alma stratejilerini anlattı.

Taşımacılık endüstrisinin ekonomik krizin ardından iyileşme dönemine girmiş olmakla beraber halen yapılması gereken çok şey olduğunu belirten Andreas Renschler; “Hannover 2010'da bulunan her firma, halen ayakta olmaktan gurur duymalı. Pazarda yüzde 50'lik ani bir düşüş yaşanmasından sonra, bu bir başarı sayılır. Endüstrimiz şu anda sakat bir spocu gibi. Ömürlük sürecek hedeflerimizden çok uzağız. Fakat iyileşme sürecinde ciddi bir aşama kaydettik. Ekonominin iyileşmesiyle birlikte, ticari araç işi de iyileşiyor” dedi.

Türkiye pazarında genişleme bekleniyor

Renschler, taşımacılık sektörünün durumunu ülkeler bazında değerlendirerek şunları söyledi:

“IMF, uluslararası gayri safi milli hasıla tahminlerini bu yıl iki kez yükseltti. Beklenti şu an yüzde 4,6. Uluslararası ticaret hacmi de yükselişte. Bu yıl için yüzde 7'ik bir artış bekliyoruz. EPA 10'un geçen seneki ön-satın alma etkisinden sonra Amerikan pazarında hala makul bir iyileşme görüyoruz. Bununla beraber Amerika'da ikinci bir dibe vurma döneminin yaşanmasını beklemiyoruz.

Latin Amerika – özellikle Brezilya- ise hala hararetli bölge. Japonya'da vergi teşvikleri aşamalı olarak azalmasına rağmen, ticari araç işiyle alakalı olarak Asya'da yükselen bir trend görüyoruz. Ama Çin ve Hindistan, bölgede halen talepleri artıyor. Diğer faktör olan Endonezya'da ise ağır ticari araç pazarının bu yıl yüzde 87 genişlemesi bekleniyor.

Avrupa ticari araç satışları temel olarak Almanya'dan yürütülüyor. Buradaki ekonomi bu yıl üçlü gruptaki tüm denklerini aştı. Buna bağlı olarak Alman kamyon pazarında az da olsa bir hareketlenme görüyoruz. İspanya veya Yunanistan'daki risklere rağmen, kamyon satışları tüm Batı Avrupa'da iyileşiyor. Doğu Avrupa ve Türkiye çok güçlü bir yükselişte. Kesin olarak söylemek gerekirse: Türkiye orta ve ağır ticari kamyon pazarının bu yıl yüzde 70 genişlemesini bekliyoruz.”

Taşımacılıkta yeni trendler ve değişen dengeler

Renschler, teknolojik gelişmeler ve artan kentsel nüfusla birlikte ticari araç işinin giderek globalleştiğini, bununla beraber araçların giderek elektronikleştiğini ve servis hizmetlerinin de öneminin arttığını ifade etti. Yıllardır üçlü grubun ve Brezilya'nın ticari araç dünyasının odağı olduğunun, fakat güçler dengesinin artık doğu ülkelerine kaydığının altını çizen Renschler, özellikle BRIC ve Next 11 ülkelerinin taşımacılık sektöründen daha fazla pay alaya başlayacaklarını ifade ederek şunları söyledi:

“Üçlü grubun ötesindeki BRIC ülkelerinde (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ve Next 11 olarak adlandırılan ülkelerde (Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Meksika, Nijerya, Pakistan, Filipinler, Güney Kore, Türkiye ve Vietnam) pazar potansiyeli çok büyük. Bunlardan biri olan Endonezya'da yaklaşık olarak 240 milyonluk bir nüfus var. Bu sayı Almanya, Fransa, İngiltere ve Belnelux (Belçika-Hollanda ve Lüksemburg)'un toplamından daha fazla. Bunlarda ticari araç pazarı hala doymuş değil. Next 11 ülkeleri çok hızlı ve istikararlı büyüyorlar. Durgunluk döneminde bile güçlü olduklarını kanıtladılar. Bu ülkeler bir gün global ekonominin ilk 20'si arasında olacaklar gibi görünüyor. Bu yüzden de, gündemimizin en üstünde duruyorlar. Bizim avantajımız ise teknoloji ve servislerde önde gidiyor olmamız ve alfernatif aktarma organlarındaki yaptığımız çalışmalar.”

 Kentleşmenin önlenemez yükselişi

Renschler, giderek artan kentleşmeyle birlikte hafif ve orta ticari kamyon ve otobüs pazarının geliştiğini, bu alandaki çalışmalarınsa hem emisyon değerlerinin azaltılması hem de trafik faktörünün göz önüne alınarak yapıldığını söyledi.

Geleceğe ilişkin bir öngörüde bulunulduğunda, 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70'inin şehirlerde yaşayacağının tahmin edildiğini belirten Renschler, araç üretiminin de bu doğrultuda yapılmaya başlandığını sözlerine ekleyerek:

“Yanmalı motorlara giderek daha fazla getirilen sınırlamalar, alternatif çözümler için potansiyel yaratıyor. Özellikle de şehirlerde. Bu yüzden bu konu, bu yılki fuarının odak noktası. Elbette, yeşil lojistik sadece şehirlerle sınırlı değil. Yakıt pilleri daha uzak bir gelecekte uzun mesafe taşımacılığı için uygulanabilir bir alternatif olabilir. Bundan şüphe edenlere de hidrojenle çalışan otobüslerin uzun zamandır burda olduğunu söylüyorum” dedi.

Devir tasarruf devri, servis gelirleri artacak

Renschler, satış sonrası ve diğer hizmetlerle ilgili olarak da şunları söyledi:

“Müşterilerimiz bilir ki; en pahalı kamyon yolda olmayan kamyondur. Bizim işimizde etkinlik çalışma zamanıyla ölçülür. Bu yüzden de kamyonun işlem süresini maksimize etmek ve Toplam Sahip Olma Maliyetini azaltmak için servislere yükselen bir talep görüyoruz. Örneğin; finansal servisler, kamyon kira bedeli veya telematik temelli filo yönetimi. 2030 yılıyla birlikte, satışlardaki her Euro 'nun 50 sentten fazlasının servislere ait olmasını bekleyebiliriz. Şimdi bunun sadece yarısını alıyoruz.

Daimler'ın yeni sloganı: “Dünya için Kamyon”

Renschler, Daimler olarak yeni pazarlardan, yeni teknolojilerden ve yeni servis sahalarından yararlanmak için nasıl hazırlandıklarını yeni “Dünya için Kamyon” sloganıyla açıladı.

“Öncelikle, global genişlemeden pay alabilmek için global bir işe ihtiyacımız var. Geçtiğimiz 20 yıl boyunca Avrupa, Asya ve Amerika'da otobüs ve kamyonlar için güçlü bir bölgesel temel inşa ettik. Şimdi de ticari araç dünyasının yeni coğrafyasına adapte oluyoruz. Geçen yıl, BRIC ve Next 11 ülkeleri pazarlarına her üç kamyonumuzdan birini satmaya çok yaklaştık. Ve bu pay giderek artıyor. Şimdi oradaki varlığımızı bölgedeki kamyonlar, kamyonetler ve otobüsler için 2 yeni marka ve 5 yeni tesisle genişletiyoruz. Ve şunu da unutmuyoruz ki; ticari araçlar kullanıcısına ısmarlama bir ceket gibi uyumlu olmalı. Müşterilerimiz standart ürün almıyorlar”

Araçların benzerliği tasarruf sağlayacak

“Felsefemiz şu: Gerektiği kadar yerel, mümkün olduğu kadar global. Bir ağır ticari aracın diğerine benzerlik oranı şu anda yüzde 70'e kadar olabilir. Bu şu anlama geliyor: Asya veya Amerika için olan kamyonlar gelecekte parçalarının büyük bir kısmını paylaşabilirler. Bu benzerlik müşterilerimiz için de çok önemli, çünkü biriktirilen her Euro ar-ge çalışmalarında kullanabilir.

Bu yüzden, Daimler ayrıca eşsiz bir global geliştirme ağına sahip. Tüm müşterilermizin yararı için hibrid çalışmlarımızı Japonya'daki Global Hibrid Merkezi'mizde gerçekeştiriyoruz. Hibrid ticari araçlar ve binek araçlar arasındaki sinerjiden de aktif olarak faydalanıyoruz. TruckMobility (Kamyonun hareket kabiliyeti), Fleetboard (Filo komisyonu) ve CharterWay (Kiralama yolu) gibi servislerimizle, Avrupa'da gücünü kanıtlamış bir markayız. Şimdi görevimiz, yeni pazarlardaki servislerimizle öncülüğümüzün avantajını kullanmak.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir