Temmuz 14, 2009

DHL trendleri ve değişen müşteri ihtiyaçlarını ortaya koydu

Posta ve lojistik grubu Deutsche Post DHL’in yaptığı ve Türkiye’den altı büyük ölçekli şirketin de katıldığı “Yarına Ulaşmak, 2020 ve sonrasında Müşteri İhtiyaçları” adlı çalışma yayınlandı. 2020 ve sonrasının trendlerini gösteren bu çalışma kapsamında; küreselleşme, ekonomi, teknoloji, lojistik, çevre ve toplum gibi konularda uzman görüşlerine ve analizlere yer verildi. Deutsche Post DHL, bu çalışmasının olası gelecek senaryoları için rehberlik edecek ve uzun vadeli stratejilerini şekillendirmede etkili olacak bir kaynak olarak nitelendiriyor. Firma yetkilileri konuyla ilgili olarak şu açıklamalarda bulundular:

Araştırma, Haziran 2008 ile Haziran 2009 arasında yapıldı. Geleceğe yönelik 81 adet tez geliştirildi ve bu tezler katılımcılar tarafından tartışıldı. Bu araştırmaya dünyanın dört bir yanındaki prestijli uluslararası şirketlerin CEO’ları, ekonomist ve fütürologların yanı sıra, lojistikçiler ve çeşitli sektörlerden seçilen müşteriler tarafından sağlanan uzmanların da içinde olduğu toplam 900 kişi katıldı. Çalışmaya Türkiye’nin de önde gelen altı büyük ölçekli şirketinden üst düzey yöneticiler dahil oldu. Araştırma 1950 yılından bu yana kullanılan Delphi metodolojisi ile gerçekleştirdi.

Bu çalışmada en fazla öne çıkan konular; iklim değişikliği, günden güne gelişen internet ağının etkisi ve lojistik endüstrisinin büyüyen önemi olarak belirtiyorlar.

İklim Değişikliği ve CO2 azaltma

İklim değişikliği şimdiden insanlığın karşı karşıya kaldığı önemli sorunlardan biri olarak görülüyor. Delphi çalışması, gelecek yıllarda bir mal ya da hizmet satın alırken dikkat edeceğimiz tek noktanın marka, kalite ve fiyat olmayacağını gösteriyor. Çalışmaya göre gelecekte, satın alacağımız ürün ve hizmetlerin çevreye olan etkisi büyük bir rol oynayacak.

Tüketiciler, çevre dostu ürün ve servisler için bir miktar fazla ödeme yapmaya gönüllü olacaklar. Artan bu bilinç sonucu ise ürün ve servis sağlayıcıları rekabet güçlerini artırmak için çevreye karşı duyarlı politikalar geliştirmek durumunda kalacaklar.

Lojistik şirketleri önden gidecek

Ekonomik krize rağmen Delphi çalışması, politik ve sosyal sistemde herhangi bir büyük çalkantı öngörmüyor. 2020’de dünyada hala pazar ekonomisi geçerli olacak. Ülkeler ve şirketler arasındaki büyüme, refah ve kaynak rekabetleri devam edecek. Üretimde dış kaynak kullanımına karşı olan eğilim devam edecek ve birçok şirket rekabetçiliğini koruma arayışı kapsamında global değer zincirine bakacak. Öte yandan Delphi çalışması, şirketlerin aynı zamanda daha önce hiç olmadığı kadar işbirliğine yapmak ve birbiri ile daha yakın çalışmak zorunda kalacağını tahmin ediyor. Bu değişimin öncülüğünde lojistik sektörü bulunacak ve diğer sektörler onu takip edecek. Yüksek enerji fiyatları ile mücadele edebilmek için lojistik şirketleri, ortak kullanılan ağların inşasına ve işletmesine hiç olmadığı kadar fazla yatırım yapacak. “

İnternet üzerinden çalışmak- her zaman her yerde

2020’de müşteriler bütün ürün ve hizmetlere anında ulaşmak isteyecekler. Bunun sonucunda tüketiciler tedarikçilerden gerçek zaman konusunda daha fazla saydamlık ve daha detaylı bilgi talep edecek. Bu da interneti her zamankinden daha önemli bir hale getirecek. 2020’de dünya nüfusunun önemli bir bölümü- özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde- neredeyse sürekli olarak online olacak ve üç milyarı kişinin işlerini sadece internet üzerinden yapacağı öngörülüyor. Bu durum sadece ticarette değil hayatın bütün alanlarında büyüyerek devam edecek. Sürekli ulaşabilirlik ve esneklik talebi giderek aratacak.

İyimser bakış

Her ne kadar terörist saldırılar ve küresel ölçekte yaşanan salgın hastalıklar gelecekte de tehdit olarak görülse de,  bu tip senaryoların finansal ve teknolojik yatırımlarla kontrol altında tutulacağına inanılıyor. Bu giderek artan dünya nüfusu için de geçerli olacak. Asya’dan ankete katılanlar, devletin yaptığı nüfus kontrolü sonucu nüfus büyümesinin kontrol altına alınacağını ve dünya nüfusunun yedi ile sekiz milyarın arasında bir seviyede tutulacağını düşünse de, dünyanın kalan kısmı aksine, nüfusun ve buna bağlı olarak kaynak tüketiminin giderek artacağı düşünülüyor.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir