Ekim 31, 2016

Endüstriyel devamlılık neyi gerektiriyor?

Üstyapı ve yarı römorkta üretimle birlikte pazarlamaya yönelik çalışmaların ve teşviklerin boşa gitmediğini görmek için sektörümüzün üretim, ithalat ve ihracat rakamlarına bakmak yeterli. Başlangıçta hiçbir özel destek ve çaba görmeden büyüyen üstyapı ve yarı römork üretimi, bugün daralan iç pazarı, ihracatla dengeleme başarısı gösteriyor.

Bu başarıda Tırsan’ın özel bir yeri var. Yolunu yıllar önce çizen Tırsan, 1990’lı yıllar itibarıyla küreselleşmeyi doğru anlayıp, iç pazarı savunmak yerine dış pazarlara doğru stratejilerle açılırken,  kültür, bilgi ve bakış olarak müşterilerini de ileri taşımak için geziden konferansa çok çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Bugün Tırsan, Türkiye’nin treyler ihracatının yaklaşık üçte ikisini gerçekleştiriyor. Serin de Tırsan’ın Türkiye’de yaptığını Konya’da yaparak, başarısını devamlı hale getiren üreticilerimizden. Bunları diğer firmalarımız izliyor ve önemli bir üretim hacmi oluşturuyorlar.

Bu markaların başarısı, yerli yan sanayinin gelişmesine katkıda bulunurken, yurt dışında abartıldığı söylenen siyasal belirsizliklere rağmen, yabancı yatırımcıları da Türkiye’ye çekiyor. Özellikle Alman üstyapı ve yan sanayi ile sistem üreticilerinin Türk pazarına olan ilgisini artırıyor.

Üstyapı ve yarı römork sektörünün bugün var olan bu özel ilgi ve devlet desteklerinden doğru biçimde yararlanması çok önemli. Rekabet avantajı sağlayacak özel alanlara yönelinirken, tedarik ve lojistik süreçleri hızlandıracak, kolaylaştıracak yan sanayi yatırımları bir program dahilinde yapılmalı.
Treyler teknolojisinin temeli sayılacak dingil üretimi ve benzeri konularda, uzun dönemli var olma ve rekabet olanağı sağlayacak alanlarda gelişilmesi, bu alanlara yönelik standartlaşma ve belgeleme çalışmalarını sektörün tamamının desteklemesi, Türkiye’de yapılan üretimden sonuna kadar faydalanılması, genel kabul gören bir prensip olmalı.

Eğer böyle olmazsa, uluslararası nakliyeye verilen destek sayesinde gelişen, uluslararası standartları doğal olarak kabul edip Avrupalı markaların kalitesine hızlı bir şekilde ulaşan yarı römork sektörünün tedarik imkanları ve avantajları azalabilir. Hatta yerli yan sanayi gelişmezse, araç üreticileri rakebet güçlerini bile kaybedebilirler. Bu da son on yılda sektörün her alanda gerçekleştirdiği pazar bulma, pazarlara yerleşme ve tanıtım çalışmalarını yeteri kadar karşılığı oluşmayan çabalamalara dönüştürecektir.
Başarı iç pazarla birlikte mutlaka ihraç pazarlarında katma değeri yüksek ürünlerle büyümekten, yan sanayini güçlendirmekten ve geliştirmek, teknolojik yarıştan ve standartlardan kopmamaktan geçiyor.


M.VAHİT MAHMATLI
vahit@mayadergi.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir