Mart 3, 2015

İstihsal, istihdam, ithalat, ihracat…



Cari açıktan herkesin şikayet ettiği bir ortamda, Türkiye’nin ihtiyacını karşıladığı gibi önemli oranda ihracat gerçekleştiren üstyapı ve yarı römork sektörü; ürün çeşitliğinin yanı sıra ihracat pazarlarında farklı ülkelerin standartlarına uygun ürünler sunabilmesi ve müşteri bulmasıyla başarısını 2014 yılında da ortaya koydu. Bu başarıda; dünya pazarını, standartları ve üretimi bilen, finans bulma ve pazarlama yeteneği olan girişimcilerin payı büyük. Çünkü ülkemizdeki üretim ve ihracat; doğal bir kaynağa, gelişmiş teknolojiye veya finansal güce dayalı değil. Sektörün arkasında standartları belirleme desteği sunabilecek bir teknolojik, ekonomik ve endüstriyel güç de yok…
İhracattaki başarı; endüstrinin özelliklerine, yetenekli girişimciler ile uzman iş gücünün varlığına bağlı. Sektör, üretimin sürmesi için her kademede uygun mühendis, teknisyen ve işçi varlığına sahip. Firmalar girişimcilerin çabası gayreti ile gelişip büyürken, elemanlar işbaşında eğitim süreci ile yetişiyor.  

Bu unsurlar, sektörün ihtiyacını karşılayan yan sanayiciler ve uygun ürünleri pazara sunan ithalatçılarla bir bütünlük oluşturuyor. Bu yapı dahilinde üstyapı sektörü, kendisi ile birlikte ticari taşıt, savunma sanayi başta olmak üzere tarım makinaları, gemi ve yat sanayi ile yeniden yapılanan ve büyük bir potansiyele sahip raylı sistem sektörüne de güç veriyor. Zaman zaman müteahhitlik işlerinde yapılan iş birliklerinde iki taraflı kazanç elde ediliyor.

Ancak sektörün önemi, gücü, envanteri, bölgelere, illere göre dağılımı, Türkiye’ye kattığı değere ilişkin rakamlara ulaşmak; sorumluluk sahibi, sektörün gelişmesinden yana olan firmaların oluşturduğu birlikler ile gönüllü olarak verilerini paylaşanlar sayesinde mümkün olabiliyor.  
Üstyapı üretiminin bölgesel ve şehirler arasında dağılımı, yine ürün türlerinin şehirlere göre dağılımı, tedarik ve saha kullanımının maliyetlere etkilileri, bölgesel üretim kümelenmelerinin ortaya çıkardığı görevdeşlik ve yararların ne olacağı, ticari taşıt üretimi ve ihracatı ile üstyapı sektörü arasındaki bağlantılar ve bölgesel birleşmeler gibi konularda yeni fikirler oluşmasını sağlayacak bir veri tabanının yokluğu dikkat çekici ve büyük bir eksiklik.
Bu eksiklik sektörün uzun dönemli planlarında, Türkiye’nin ürün ve üretim yöntemlerinin seçiminde, yani rekabet üstünlüğü sağlamada kullanabileceği en önemli ölçütlerin olmaması anlamına geliyor.
Sektör için önemli girdi oluşturan parçaların yerli üretiminin teşvik edilmesi ve geliştirilmesi için sektörün, kamu kesiminin, yatırımcıların fikir birliği içinde hareket edebildiğine ve bir vizyon oluşturulduğuna dair de bir işaret yok…
Artık bu sektör kendi öneminin farkına varmalı, ülkedeki ve küresel pazardaki gelişmeleri sıkı bir biçimde izleyerek var olabileceğini bilmeli, sektör firmaları stratejik işbirlikleri geliştirebilmeli, görüş alışverişi, bilgi paylaşımı artmalı kanaatindeyiz…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir