Avrupa Birliği’nin ekonomik entegrasyonunu tamamlaması, ülkeler arasında sınır kapılarının kalkması, özellikle kara ulaşımını geliştirdi. Avrupa TIR sistemi önemli ölçüde bu gelişimin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Ulaşımın diğer unsurlarından demiryolu ve su yollarının ise aynı dönemde karayolu kadar hızlı, önemli ve büyük bir gelişme kaydettiği söylenemez. Bu arada karayolu taşımacılığı, demiryolu ve su yollarına önce konteynır taşımacılığı, daha sonra da RoLa ve RoRo hatları ile eklemlendi ve Avrupa Birliği ekonomisinin gelişmesi ve güçlenmesi kadar, küreselleşme ve küresel ekonominin oluşmasına da katkı yaptı.
Türkiye, Avrupa Birliği’ne girmese de Türk nakliyecileri aynı dönemde, özelllikle 90’lı yıllardan günümüze kadar tüm zorluklara rağmen, standartlarını başkalarının belirlediği yolda her sınavı aşarak ve gelişerek bugüne ulaştılar. Uyum yetenekleri ile Türkiye’de endüstrinin ve ticaretin gelişmesine, üretim ve ihracatın artmasına, hatta ithalat taşımaları dolayısıyla da cari açığa katkıda bulundular.
Dünyanın her yerinde 80’lerden başlayarak hızla artan şehirleşme eğilimi ve küçük yaşam birimlerinin entegrasyonu, ulaşımın ardından ikinci önemli gelişmeyi oluşturuyor. Buna bağlı olarak dağıtım ve hizmet araçları, bir yandan gelişen teknolojiler bir yandan da hizmetlerin çeşitlenmesiyle hızla gelişiyor.
Bu dönemde Avrupa ile birlikte Türkiye de ticari araç kullanımında önemli bir mesafe kaydetti. Hatta hafif ticaride Avrupa’nın en önemli üreticisi olduk. Ancak Avrupa’daki durumun aksine bizde belge terörü yaşanıyor. Hafif ticari pazarı daralıyor. Mevzuatımız nedeniyle hafif ticari üretim, ekonomi ve ulaşımda hak ettiği yeri alamıyor, bu alandaki yükseliş trendi değerlendirilemiyor.
Hafif ticari önemli. Uzayan yolları kentleşme ile birlikte ele almak, hafif ticari üretim ve satışını artıracak tedbirler konusunda zaman kaybetmemek gerekiyor. Otomobiller ve hafif ticariler, kentiçinde en fazla hareket eden araçlar. Daralan pazarda satıcılar, satışlarını artırabilmek için düzenledikleri kampanyalarda belge ücretini bile üstleniyorlar. Köprü geçişleri, muayene süreleri, seyir yasakları, vergilendirme gibi konularda hafif ticarilerin niteliğine ve önemine uygun düzenlemeler yapılmalı.
Türkiye’de hafif ticari kullanımıyla birlikte gelişebilecek alanlardan biri olan karavanın üretimi, satın alınması ve kulllanımı konularında da aynı zorluklar ve yüksek vergiler sürüyor. Karavan; ihracat potansiyeli yüksek olan, hızla gelişebilecek, hafif ticari üretimini, turizmi destekleyecek bir alan. Belki de yeni bir iş alanı olacak karavan turizmi sayesinde ormanlarımızı, dağlarımızı, kıyılarımızı da kurtabiliriz.
