Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) 23. Genel Kurulu, 24 Mart 2009'da, TOBB Plazada, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ve sektörel dernek başkanlarının katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda, ODD Başkanı İbrahim Aybar, ODD Genel Koordinatörü Işık Dikmen, Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Durak, TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu, Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği Başkanı Tarık Taşer, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş yer aldı.
Seçimsiz genel kurulda biraraya gelen sektör temsilcileri, son bir yıl içerisinde otomotiv sektöründe yaşanan gelişmeleri hatırlatarak, global krizin etkilerini ve bunu aşmak için nelerin yapılması gerektiği konusundaki düşüncelerini ifade ettiler. 16 Mart'ta yürürlüğe giren OTV ve KDV indirimlerinin sektör üzerindeki olumlu etkilerine de değinen yetkililer, ayrıca iç pazarı canlı tutmak için AB'de gerçekleşen tedbirlere benzerlerinin Türkiye'de de uygulanmasını istediler.
Kalıcı çözüm şart!
OSD Başkanı Aybar, genel kurulda özetle şunları söyledi:
“16 Mart 2009'dan itibaren OTV indirimiyle ilgili Bakanlar Kurulu kararı yürürlüğe girdi. Otomotivde özlem duyduğumuz bahar havası yine başladı. Bu kararnameyi olumlu karşılayan vatandaşlarımızın taleplerini de karşılamak, bu fırsattan en iyi şekilde yararlandırmak durumundayız.
Ancak bu yoğun talebe rağmen hala bankacılık ve finans sektörü, uygun kredi ve finans çözümlerinde arzu edilen performansa ulaşmadı. Aylardır yükselen döviz nedeniyle en az %25 ila %60 arasında maliyet artışıyla karşılaşan otomotiv sektörü, satılan araçların yerine koyacakları yeni araçlarda ciddi bir zarar tehlikesi yaşıyor; dolayısıyla fiyat artışı kaçınılmaz. Bu durumun iyi yönetilmesi gerekiyor.
15 Haziran 2009'da sona erecek bu uygulama sonrasında yine fiyatlar vergi yükünün ciddi oranda yükselmesi nedeniyle artacağından, satışlarda, üretimde ve ticarette ciddi bir durma riskiyle karşı karşıya olduğumuz unutulmamalı. Bu KDV gelirlerinin de bıçak gibi kesilmesi anlamına geliyor. Bu yüzden unutmamamız gereken gerçek şudur ki motorlu taşıtların tescilinde uygulanan vergiler, AB ölçülerine göre çok ağır ve onlara uzak durumda. Bu noktada da henüz yapılması gerekenler var. Kalıcı olarak iç pazarı iyileştirmek için AB'de bugünlerde uygulanan teşvik programlarının benzerlerini Türkiye'ye getirmekle mümkündür. Almanya bu konuda çok iyi bir örnektir. 9 yaş ve üstü motorlu taşıtları yeni ve çevre standartlarına uygun özellikleriyle değiştirene 2500 Euro destek veriyor. Bu sayede Şubat 2009'da Almanya pazarı geçen yıla göre %21.5 artış sağladı. Ülkemizde, milyonlarca yaşlı, çevreyi kirleten, ekonomik olmayan, kamu maliyesine de motorlu taşıtlar vergisi olarak katkı sağlamayan 16 yaş üstü araçlar bulunuyor, bunlar toplanarak yeni çevreci araçlarla değiştirilmesinde teşviğe ihtiyacımız bulunuyor.”
Toplantı sonunda Bakan Çağlayan en fazla satışı gerçekleştiren firmaların temsilcilerine ödül verdi. Hafif ticari araçta; Ford Otosan'dan Aykut Özüner, Fiat'tan Ali Pandır, Wolkswagen'den Kerem Güven ödüllerini alırken binek araç kategorisinde; Renault'tan İbrahim Aybar, Hyundai'den Kurthan Tarakçıoğlu ve Fiat'tan Ali Pandır ödülün sahibi oldu.
