Şeker fabrikalarının satışı ve şeker üretiminin geleceği, seçim ve aday tartışmaları öncesinde gündemdeki en önemli konulardan biri oldu. Konuya tarımsal üretim ve istihdam gibi ilk bakışta göze çarpan konular üstünden bakıldığını gördük.
Oysaki şeker pancarının tarladan fabrikaya taşınması her yıl milyonlarca tonluk bir taşıma hacmi oluşturur. Bu taşımalarda tarım traktörleri ile kamyon ve çekicilere ve de demiryolları ile vagonlarına büyük iş düşer.
Üretilen şekerin dağıtımı, pancar küspesi, melas gibi ürünlerin taşınması da önemli bir taşıma hacmi ortaya çıkarır. Şeker pancarı hasadının uzun bir zamana yayılması, sökümün bir düzen içinde fabrikaların işleme kapasitesine göre yapılması, taşımacılar açısından uzun süren iş anlamına gelir. Taşımaların planlı olmasının anlamı navlun tahsilatının belirli olmasıdır.
Başta pancar olmak üzere tüm endüstriyel tarım ürünleri, ticari taşıttan üstyapı ve yarı römork üreticisine, kantardan rampa üreticisine kadar tüm otomotiv ana ve yan sanayini ilgilendirir. Bu tarım ürünlerinin taşımaları, inşaat sezonu bittiği veya yavaşladığı dönemde yurt içinde kamyon çekiciler için önemli bir iş alanı oluşturur. Bu konuda kamyon kooperatifleri ve taşıma müteahhitleri ile bilgi ve görüş alış verişi yapılmalıdır.
Özelleşen şeker fabrikalarının 5 yıl olarak belirlenen üretime devam süreleri sonrasında bölgelerdeki araç filoları, işletmeciler, sürücüler, araç satıcıları ve servisleri ile bu araçları kredilendiren ve sigortalayan finans sektörü yeni çalışma düzenine geçmek için bugünden hazırlanmalıdır.
Yeni seçenekler oluşturmadan bazı ürünlerin taşıma miktarlarının azalması bile bir çok olumsuz etki yaratabilir. Örneğin şeker pancarındaki gelişmeler var olan hayvancılık ile et ve süt üretimini de olumsuz etkileyecektir. Süt toplanması ve işlenecek alana taşınması, et ve et ürünleri taşımaları lojistik sektörünü için en gelişmiş donanıma ve planlamaya sahip olunması gereken bir taşıma türüdür. Soğuk zincir ve ATP standartları doğrultusunda pazarın büyümesi ve gelişmesinin beklendiği bir dönemde bunu engelleyecek gelişmeler gözden kaçırılmamalıdır.
