Renault Trucks, Cape to Cape organizasyonu çerçevesinde, 1 Mart 2009 tarihinde Norveç'ten başladığı yolculuğuna devam ediyor. 30.000 km’lik serüveninin Türkiye etabı için ise Cap to Cap ekibi Türkiye'ye geldi. 2 Nisan 2009'da Autodrom Tuzla’da hazırlanan özel olarak düzenlenmiş parkurda sürüş gerçekleştiren ekip basın mensuplarıyla ve Renault müşterileriyle buluştu; organizasyonda ilgililer Sherpa ve Kerax araçlarının test sürüşlerinde bulundular.
SCR teknolojisi deneniyor
Yolculukta kullanılan 12 adet Kerax ve Sherpa'ların tümü Euro 4 ile Euro 5 SCR (Selective Catalytic Reduction) teknolojilerine sahip. Firma yetkilileri, bu organizasyonu, SCR teknolojisinin dünya genelinde ağır şartlarda denendiği tek olay olarak nitelendiriyorlar. Araçlar; Çöller, buzlar, büyük, aşılması güç deltalar,4.000 metreyi bulan platolar, bataklıkla kaplı ormanlar, ani iklim değişiklikleri gibi şartlarla mücadele edecek. Bu zorlu yollarda mücadele edecek araçların süspansiyonu artırılmış, kabin için roll barlar eklenmiş, 4 noktadan bağlanan emniyet kemerleri ilave edilmiş ve araçlara ralli koltukları yerleştirilmiş.
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Renault Trucks Türkiye Genel Müdürü Gino Costa şunları söyledi: “Renault Trucks 2009 senesinde bir yandan Türkiye’de büyümeye karar verirken diğer yandan Kuzey Kutbu’ndan Güney Kutbu’na doğru otuzbin km’lik serüven ile dinamik ve öncü ruhunu tüm dünyaya bir kere daha gösteriyor.
Yaşadığımız bu zor ekonomik şartlara rağmen, Cape to Cape serüvenimiz üç kıtayı bir uçtan bir uça geçerek, müşterilerimizi yalnız bırakmayıp, onların yanında olmak, ihtiyaçlarını ve beklentilerini daha iyi tespit edebilmek için organize edildi. Kuzey Kutbu’ndan başlayıp Güney Afrika’da Cape Town’a kadar uzanan, teknik bilgi, kapasite ve insan gücünü bir araya getiren bu macera, ürünlerimizin en zorlu şartlarda dahi gücünün ve güvenirliğinin bir delili olacak. SCR teknolojisi ile donatılmış olan araçlarımız, geçtikleri çoğu ülkede ve bu yıldan itibaren Türkiye’de de geçerli olan Euro4 normlarına uygun olarak üretildi. Renault Trucks bu yolculuk süresi boyunca teknolojilerini ve ürünlerini geliştirmek için eşsiz bir fırsata da sahip olacak.
Tam donanımlı bu yeni nesil kamyonlar, İskandinavya ve Rusya’nın dondurucu kışından, Afrika’nın kavurucu çöllerine uzanan zorlu çevre ve yol şartları altında / problemsiz olarak yol alıyorlar. Cape to Cape serüveni, 2005 yılına damgasını vuran İpek Yolu seyahatiyle aynı çizgide. Bir efsane sayılan bu güzergâh geçmiş zamanlarda kültürleri birbirine bağlamış ve sınırların ötesine geçen geleneklere dâhil oldu. Renault Trucks, verimlilik, yenilikçilik ve kardeşlik değerlerini yansıtmak için bu serüvene girişti.
Cape to Cape ayrıca gerçek anlamda bir insani mücadele kimliği taşıyor. Farklı milliyetlerden, farklı sürüş becerilerine sahip ancak aynı tutkular, heyecanlar ve en başta da aynı takım ruhuyla bu müthiş maceraya katılan insanlar görev alıyor.”
Yolculuk hattı
Renault Trucks Macerası olan Cape to Cape kapsamında kuzeyde Norveç’te yer alan Nordkapp’tan Güney Afrika’daki Ümit Burnu’na seyahat edilecek. Seyahat ekibi; Avrupa kıtasının kuzey ucundan başlayarak konvoy ve beraberindekilerle Norveç ve Rusya arasındaki sınıra ulaştılar. Murmansk, Saint-Petersburg, Moskova ve Voronezh şehirlerinden geçen konvoy Ukrayna’ya doğru ilerledi. Bu aşamada konvoy gece ve gündüz aşırı kış şartları altında karla, kara buzla, sisle ve -30 ° sıcaklıkla mücadele ederek 4.000 kilometrelik yol kat etti. Ukrayna’nın başkenti Kiev’e ulaşan ve daha sonra sırasıyla Romanya’nın başkenti Bükreş, Bulgaristan’ın Başkenti Sofya’ya ulaşan Cape to Cape Konvoyu, İstanbul’a geldi.
İstanbul'dan sonra ekip, Türkiye’nin güneyine devam edecek ve Palmira’ya ulaşmadan önce Suriye sınırını geçecek. Ardından Ürdün’de Petra şehrine ve Wadi Rum çölüne ulaşacak. Altı Kerax ve altı Sherpa aracı, birkaç günlük dinlenmenin ardından gemiyle Cibuti’ye geçecek. Burada seyahat kaldığı yerden devam edecek. Etiyopya'daki Danakil çölüne doğru yol alacak. Daha sonra Kenya, Tanzanya, Zambiya, Botsvana, Namibya ve son olarak da 30.000 kilometrelik bir yolculuğun ardından Güney Afrika'daki Ümit Burnu'na ulaşacak.
