Mart 29, 2017

Saf Holland üretime başladı

SAF-Holland, Türkiye yatırımı ile ilgili işleri planladığı gibi gerçekleştirmeye devam ediyor. Önce Türkiye’de yatırım, daha sonra üretim merkezi kurma kararı alan SAF-Holland, uzun vadeli bakış açısıyla aldığı bu kararların gereklerini günlük olayların iniş-çıkışlarından etkilenmeden yerine getiriyor.
SAF-Holland’ın Düzce’de oluşturduğu üretim merkezi 28 Mart’ta törenle açıldı.
Açılışta, yarı römork sektörünün önemli firmalarının üst düzey yöneticilerine, SAF-Holland’ın CEO’su Detlef Borghardt, EMEA Bölge Başkanı Alexander Geis ve Türkiye Genel Müdürü Bilal Azizoğlu ev sahipliği yaptı. Düzce milletveki Ayşe Keşir, Düzce Sanayi Odası Başkanı ve mülki erkan temsilcilerinin de yerlerini aldıkları açılışta, kurdela hep birlikte kesildi ve sonrasında yapılan konuşmalarda yatırımdan duyulan memnuniyet dile getirildi.
SAF-Holland’ın ülkemize gelmesi, yarı römork ve lojistik sektörünün gelişmesine devam edeceğini ve Türkiye’ye yönelik eğilim ve güveni ortaya koyuyor. Bu gelişmede Türkiye’de son yıllarda oluşan 60-70 bin adetlik yüksek üretim kapasitesi de tabiki etkili.


Hedef 35 bin aks
Yeni fabrika için 5 milyon Euro yatırım yatıklarını belirten SAF-Holland Türkiye Genel Müdürü Bilal Azizoğlu konuşmasında şu bilgileri verdi: “10 bin metrekaresi kapalı, 3 bini açık  olmak üzere toplam 13 bin metrekarelik bir alan üzerine fabrikamızı kurduk. 90’lı yıllardan bu yana ülkemizde ürünleri kullanılan ve 2011 itibariyle Türkiye’de resmi olarak faaliyete geçen SAF-Holland’ın ekonomiye şimdi de üretici olarak katkı sağlamasından büyük mutluluk duyuyoruz. SAF-Holland Grup’un yüksek kalite standartlarında üretim yapacağımız tesisimizde orta vadeli planlarımız dahilinde 35 bin adet aks üretmek. Türkiye’deki pazar payımızı arttırarak komşu pazarlara ihracat yapmak da ana hedeflerimiz arasında. Fabrikamızı, başta Ortadoğu olmak üzere, Afrika, Rusya, Güney Afrika ve hatta ihtiyaç halinde Orta Avrupa’ya ürün sağlayacak bir merkez haline getirmeyi planlıyoruz.” 

Herşey Düzce’de
Açılışta SAF-Holland CEO’su Detlef Borghardt da basın mensuplarının sorularını yanıtladı ve şu açıklamalarda bulundu: “Dünyanın 28 ülkesinde yerleşiğiz. Bunun yarısını üretim diğer yarısını da ofis olarak düşünebilirsiniz. Bütün kıtalarda yaygınız, Avustralya ve Yeni Zelanda dahil olmak üzere 3.200 çalışanımız var. Türkiye’deki ofisimiz, Ümraniye’de  2011 yılında satış ofisi olarak açıldı. 2016 yılı aralık ayına kadar faaliyet gösterdi, sonrasında buraya taşındık. Merkezimiz, üretimimiz, her şeyimiz burada. Toplam 35 kişiyiz.

Hedef pazarlar
Bizim uzun vadeli planlarımız var, 2020 ve 2030 ile ilgili. 2020 yılına kadar 1,5 milyar Euro ciro yapacağız diye planladık. Ciromuzun %90’nını Avrupa ve Kuzey Amerika’da yapıyoruz şu an. Önümüzdeki dönemde sadece bu iki bölgede değil, başka yerlerde de çok sağlam olarak büyümek istiyoruz. Özellikle 11 ülkede hızlı büyümek istiyoruz. Bu ülkeler orta sınıfın büyüdüğü ülkeler, içlerinde Türkiye de var. Orta sınıfın büyüdüğü ülkelerde tüketim daha yüksektir, daha çok satın alma oldukça daha fazla taşıma faaliyeti olur. Bu nedenle Çin’de, Hindistan’da, Ortadoğu’da, Türkiye’de büyümek istiyoruz.
Müşterilerimize daha yakın olmak için Romanya, Bulgaristan veya Dubai derken üretim yerimizi Türkiye olarak seçtik. Tüm Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile Asya ülkelerine açılım açısından en iyi yerin Türkiye olduğunu tespit ettik.
Uzun yıllardır Türkiye’deyiz, sıfırdan başlamıyoruz. Ekibin başındaki Türk, tüm çalışanlar Türk. Düzce’de şu anda tek vardiya çalışıyoruz ve diskli tek tip dingil yapıyoruz, siparişlere de bağlı olarak kapasitemiz artacak, birkaç hafta içinde iki tip dingile geçeceğiz.”

Üretiminiz burada olduğu için ürünleriniz daha hesaplı olacak mı? Üretimde kullanacağınız parçaları buradan mı temin edeceksiniz?
Hali hazırda Türkiye’de birçok tedarikçimiz zaten var. Bu parçaları biz dingil üretmek için buradan alıp Almanya’ya götürüyoruz. Şu anda burada üretim yapacağımız için parçalar buradaki tedarikçilerimizden bize teslim edilecek.
Buradaki fiyat anlaşmamızı tabiî ki müşterilerimize yansıtabileceğiz.
Biz burada pazarda büyümek istiyoruz. Sonuçta buraya 5 milyon Euro yatırım yaptık. Bunun getirisini de elde etmemiz lazım. Tam kapasite olduğunda yıllık 30.000-35.000 arasında aks üreteceğiz. Adet olarak biraz daha fazlasına ihtiyacımız olduğunda da bunun üstüne rahatlıkla ekleme yapabiliyoruz.

Tam kapasiteye çıktıktan sonra Türkiye hedefiniz ne olacak?

Bu müşterilere ve ekonomiye bağlı. Biz bütün pazarlarda ilk ikide yer almak isteriz. Türkiye’de ekonomik sıkıntılar var biliyorsunuz. Çekicide geçen yıla göre %40-50 gerideyiz. Treylerde daha fazla gerideyiz. Şu anda %25 gibi düşünebiliriz. Ama tam kapasite olduğumuzda bizim pazar payımız %35-40 olacak. Bunun için savaşacağız çünkü artık Türkiye’de üretim yapıyoruz. Fiyat avantajımız var. Her şey sahada, müşterinin yanında olmaktan, ihtiyaçlarını anlamaktan geçiyor, dikkatli olmaktan, kibirli olmamaktan geçiyor… 

Dünya aks pazarı
Biz dünya çapında nasıl bir durumda olduğumuz üzerine bir çalışma yapmıyoruz, çünkü ülkesel ve bölgesel çapta akslar farklı oluyor. Dünya aks pazarı diye bir şey söz konusu değil. Çünkü burada ürettiğimiz aks dünyanın bir çok bölgesinde kullanılabilir bir aks değil. Yani bu aksı ABD, Brezilya veya Çin’de satamıyoruz. Buradaki aks en fazla Avrupa’da satılabiliyor. Bu yüzden dünyada yerel olarak üretim yapıyoruz.

Otobüsler için aks da olacak mı?
Ürünlerimiz var. Ama bunun için bir süre var daha.. Hafife alınmaması gereken bu büyük pazarda yer almak isteriz.

Almanya ile Türkiye arasındaki son günlerde olanlar hakkında ne diyorsunuz?
Bunlar beni hiç rahatsız etmiyor. Müşterilerimiz bizim ürünlerimizi sırf Alman ya da Türk olduğu için değil, ürünlerimiz sağlam, dayanıklı ve kaliteli olup, fiyatı da rekabetçi olduğu için alıyorlar. Politika bizim işimiz değil. Biz kendi işimizi yapıyoruz. n

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir