Kasım 1, 2017

Ticaret barışı sever


2
000'li yıllar üstyapı sektörünün geliştiği ve büyüdüğü dönem oldu. Ulaşımda aşırı yükün kontrolü, şehirler arası çift şeritli yolların yapımı ve AB standartlarında bir taşıma ve lojstik yaklaşımına geçiş, komşularla ticaret ve sıfır sorun yaklaşımı ve Avrupa ülkeleri ile artan ticaret ile birlikte hem sektör gelişti hem Türk taşımacıların gittiği ülke sayısı arttı.

Bu baharın üstüne önce “Arap baharı” geldi. Biz, 'Arap baharı bize kış mı' diye sorduk. Ülkelerin içindeki ve aralarındaki politik, kültürel, inanç ayrımlarının kullanılması; üretim ve refahın yayınlaşması temeline dayanmayan demokrasi talepleri yıkım ve göçe neden oldu. Uzayan savaş ve kargaşa, yıkılan ülkelerle birlikte savaşa uzak olduğunu sanan ülkeleri, kurumları, kişileri de yıkmaya başladı. Bu etki bıktırıcı, yakıcı, ekonomik büyüme ve gelişmeyi durduran bir noktaya geldi. Uluslararası ticaret ile taşıma ve bu sektöre yönelik ürün ve hizmet satan firmalar zorlandı. Şimdi bu durumdan çıkışın yolları aranıyor ve bulunuyor. Bunun ilk işaretleri oluşmaya başladı. Savaşan tarafların gücü, savaşma hevesleri, bu yolla kazanma umutları azaldı.  

Türkiye ve çevre ülkeler savaşın, kargaşanın bitmesini, yeni ve uzun sürecek gerçek bir baharı bekliyor. Barışla birlikte ülke kaynaklarını günlük hayata yönelik ihtiyaçları karşılamaya yönlendirecekler.

2018 ile birlikte yeni bir dönem başlayabilir. Yıkımın yerini barışın ve imarın alması için çalışmak ve umut etmekten başka çıkar yol yok. Yıkılan ülkeleri yapmak, yeni bir yatırım ve refah döneminin başlatıcısı olacak. Ürünlerini ve sanayilerini geliştiren Avrupalı, Asyalı ülkeler ve firmalar bu isteklerini ortaya koyuyorlar. Taşımaların arttığı çevre ülkelerde ekonomilerin geliştiğini göreceğiz. Bu hem yerli markalar hem de Türkiye'de üretim ve yatırımı olan yabancı sermayeli firmalar için fırsatlar oluşturacak.

Bölgede deniz taşımacılığı sadece kıyı şeridinde, bölge ülkelerinin demir ve su yolu taşımacılığı da gelişmiş değil. Karayolu taşımacılığı ve bu sektöre araç, ekipman ve hizmet üreten firmalara iş düşecek. Kombine taşımacılık alanında geçen  dönemde önemli tecrübeler ve güzergahlar da oluştu. Hatay RoRo ve Mısır, Ürdün ve İsrail geçişleri ve arayışları birçok tecrübe kazandırdı. Asya'da üretilen ürünlerin Basra Körfezi yoluyla Türkiye ve Akdeniz'e geçişine yönelik taşımalar da yeni bir trafik oluşturacak. Bu güzergahta üreticilerinin ve üretim noktalarının oluşacağını da düşünmek ve gelişmeleri takip etmek gerekiyor.

Yeni dönemde mobilite ve bağlantılılık, üstyapı ve yarı römork sektörü için de önemli olacak. Liman içi ve maden taşımaları vb. alanlarda mobilite, bağlantılılık ve uzaktan kumanda imkanlarının birleştirilmesi yeni ufuklar, yeni imkanların habercisi. İnsansız hava araçlarının sivil amaçla kullanılması ve kendi gücüyle hareket edebilen otonom römorklar yeni dünyanın taşımacılığına ilişkin ilk işaretleri oluşturuyorlar.

M.VAHİT MAHMATLI

vahit@mayadergi.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir