Haziran 22, 2012

TREDER, silobaslardaki tehlikelere dikkat çekti

Ülkemizin önemli silobas üreticilerinden TREDER üyesi OKT Trailer Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Maraş, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile 20 Nisan 2012’de yapılan toplantıda silobasların 97/23/AT Yönetmeliği kapsamında değerlendirilmesi kararının alındığını hatırlatarak, silobasların basınçlı kap olduğunu ve ilgili yönetmeliğe göre üretilmeyen ve halihazırda yollarda dolaşan pek çok silobasın, potansiyel olarak büyük tehlike yarattığını söyledi.

Silobas sorunları tasarım aşamasında çözülmeli


Silobasların katı faz, dökme toz veya granül malzemelerin taşınması ve boşaltılmasına yönelik, yüksek mukavemetli, alaşımlı malzemelerden üretilmiş, kendinden şasili yarı römork ve araç üstü seçenekleri mevcut bulunan taşınabilir basınçlı ekipman türü olduğunu dile getiren Maraş, silobasların çalışma basıncı 2 bar olmakla birlikte, üretim süreci 97/23/AT Kategori III ve IV Basınçlı Ekipmanlar Yönetmeliği’ne göre tasarımlanmak durumunda olduğuna dikkat çekti. Maraş, silobasların, insan sağlığını ve güvenliğini etkileyecek potansiyel tehlikeler içerdikleri için kullanım sırasında doğabilecek sorunların önceden tasarım aşamasında belirlenip çözülmesi ve bunun için, basınçlı kap tasarımında dikkatli ve ayrıntılı bir analiz yapılması ve sistemin çalışma şartlarında etkili olabilecek tüm yüklerin doğru olarak belirlenip hesaplamalara dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.


Silobaslarda yapılması gereken kontroller


Karayollarında, tasarım hatası, işletme hatası, emniyet, kontrol ve gösterge cihazlarının çalışmaması, korozyon, hatalı ve yetersiz bakım, test ve kontrollerin yapılmaması gibi sebeplerden dolayı her yıl onlarca silobasın patlayarak bir çok kişinin ölümüne sebebiyet verdiğini belirten Maraş, hazır beton sektöründe faaliyet gösteren basınçlı kaplar yönetmeliğindeki bu silobasların, iş sağlığı ve güvenliğini koruyabilmek adına kontrolünün sağlanmasının gerekli olduğunu ifade etti. Maraş, basınçlı kabın, hem mukavemet hem de emniyet ve kontrol cihazlarının testi yapılmasının gerektiğini belirterek, böylece eğer varsa işletme sırasında olabilecek tehlikeler önceden tespit edilip önlem alınabileceğini söyledi. Maraş, ''Tablo'da görüleceği üzere, iş sağlığı ve güvenliği açısından silobasların bakım periyotlarını takip etmek gerekmektedir” dedi.


 




























                     HER BİR


              5.000 km


Esnek boru ve eklerin yay sağlamlığı kontrol edilmeli


 


               2 hafta


Hava tanklarının tahliye vanaları çalıştırılarak kontrol edilmeli


Tank bünyesinde basınca maruz kalan bölümlerde herhangi bir çatlak veya yırtılma olup olmadığı gözle kontrol edilmeli


                 1 ay


Boşaltım boruları gözle kontrol edilmeli


                 2 ay


Çek valflerin etkinliği kontrol edilerek arıza durumunda değiştirilmeli


               


                3 ay


Emniyet valfinin çalışması kontrol edilmeli


Periyodik olarak boşaltma tesisatının conta sızdırmazlığı kontrol edilmeli


Manometrelerin doğru alıştığından emin olunmalı


HER BİR


                6 ay


Boşaltma hortumlarının aşınma düzeyleri muayene edilmeli


HER BİR


               12 ay


Tüm vanaların uygun takılıp sağlamlığını koruduğu kontrol edilmeli


 


Yetkili denetim kuruluşu şart

“Bakımların belirtilen periyotlarda yapılarak aracın, söz konusu yönetmeliğe uygunluğunu onayacak yetkili bir denetim kuruluşunun olması, sektör bakımından kaçınılmazdır” diyen Maraş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Basınçlı kaplar yönetmeliği olan 97/23/AT üçüncü bölümünde, malzemeler için Avrupa onayı, onaylanmış kuruluşlar, tanınmış üçüncü taraf kuruluşlar, kullanıcı denetmenleri ve CE uygunluk işareti ile ilgili izlenmesi gereken yol maddeler halinde ele alınmıştır. Buna göre Madde 13 ve Madde 14’te Bakanlık tarafından denetimleri yapacak olan bir kuruluşun tayin edilmesi gerekliliğini; madde 15’in a) fıkrasında ise ‘’Onaylanmış kuruluşlar tarafından gerçekleştirilecek olan görevlerle ilgili hükümlerden ayrı olarak Bakanlık, ülke sınırları içinde temel gereklere uygunluğu, belirtilen kriterlere göre belirlenen kullanıcı denetmenleri tarafından gerçekleştirilen basınçlı ekipman veya donanımların, piyasaya sürülmesine ve kullanıcılar tarafından hizmete sunulmasına izin verebilir.‘’ ibaresi yer almaktadır. Buna ilave olarak söz konusu yönetmeliğin 16’ncı maddesinde CE uygunluk işaretinin kullanımına da değinilmektedir. Buna göre; CE işareti, üretim kontrol aşamasında devreye giren Bakanlıkça onaylanmış kuruluş tarafından verilmekte; son değerlendirmeye uygun veya bitmiş durumda olan basınçlı ekipman için verilebilmektedir. Aynı maddenin 4’ncü fıkrasında, bir basınçlı ekipmanın CE işareti taşımasının, söz konusu ekipmanın 97/23/AT basınçlı ekipmanlar yönetmeliğinin diğer tüm koşullarını sağladığı anlamına geldiği ifade edilmektedir.”


CE işareti infilak riskini minimize eder


Maraş, yönetmelikte de belirtildiği üzere, basınçlı kaplar statüsünde ele alınan silobasların, üzerlerinde CE işaretini taşıyor olmasının tüm üretim süreçlerinin yönetmeliğe uygun yapıldığını ve bundan dolayı, karayollarında görülen denetim eksikliğine bağlı infilak olarak ölüme sebebiyet veren kazaların nedeninin ortadan kaldırılacağına işaret edildiğini vurguladı. Maraş şöyle devam etti: “Bundan böyle, her silobasın üzerinde CE işareti olması gerektiği kararının bakanlıkça alınmasıyla, söz konusu araçların üretimi yalnızca yetkili kuruluşlar tarafından denetime tabi tutularak bu denetimleri kullandığı süreç ve yöntemlerle geçerek uygunluk onayını almış üreticiler tarafından yapılabilecektir. Böylelikle, basınçlı kaplar statüsünde ele alınan silobasların gereksindiği periyodik bakım ve kontrollerin de düzenli takibi yapılabilecek ve araçların yönetmeliğe uygunluğu her aşamada izlenebilir duruma gelecektir.”


Silobaslar denetlenmedikçe sektör büyük zarar görecek


TREDER Üyesi Gökhan Maraş, Türkiye’de bu sürecin sektör açısından bu şekilde işlemediği düşünüldüğünde; Türk üstyapı ekipmanları sektörünün gerek makro gerekse mikro anlamda bir çok olumsuzlukla karşı karşıya geleceğini, mikro boyutuyla çalışma bölgelerinde patlayarak can kayıplarına neden olacağını belirtti. Maraş, aynı zamanda üretici nüfusun eksilmesine yol açan silobasların, denetlenmediği takdirde yurt dışı pazarına CE uygunluk işareti taşımadan sunulduğunda yine uluslararası boyutta can kayıplarına yol açarak gerek Türk üreticilerine karşı artan bir tepkinin oluşmasına gerekse Türk Üstyapı Ekipmanları Sektörü’nün dışarıdan son derece kötü bir imajla algılanmasına zemin hazırlayacağını söyledi. Maraş, ''Makro boyutuyla milli ekonomiye bu şekilde zarar veren söz konusu denetimsizliğin sonuçları; ulusal kazanımlar konusunda sektör olarak üreticileri geriye götürecektir dedi.


 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir