Kasım 19, 2012

UND'de neler oluyor? Çetin Nuhoğlu'ndan çarpıcı açıklamalar

Çetin Nuhoğlu, UND’nin kurumsal yapısı ve denetim mekanizmasının sekteye uğratıldığını açıklayarak, UND Deniz’in borçlarıyla ilgili Başkan Ruhi Engin Özmen’in yaptığı açıklamaların gerçekleri yansıtmadığını  ifade etti.  UND Deniz'in davasının geri çekmesinin bir sonuç vermeyeceğini; çünkü üyelerin  tek tek UN RORO'ya dava açma hakkı bulunduğunun altını çizen Nuhoğlu; “Haksız rekabet, düşük fiyat ile bir şirket iflas etmiştir, bu Türkiye tarihinde bir ilktir, tek örnektir” dedi ve devamında  şu çarpıcı açıklamaları yaptı:

UND kurumsal yapısından uzaklaştı
“UND Yönetim Kurulu’nun bu davayı neden geri çekti? Böyle önemli konular, bu tip gerçek anlamda sektöre ilgilendiren, insanları töhmet altında bırakacak olan kararlar, akçeli işler böyle hızlı bir şekilde kuruldan geçmez. Bizim daha önce belirlediğimiz karar aşama süreçlerinin hiçbiri hayata geçmemiş.  Ruhi Engin Özmen bu karar geçmezse “Ben istifa ediyorum” deyince Yönetim Kurulu üyeleri , “yok böyle şey olmaz” deyip istifa etmemesi için bu kararı onaylamışlar ve UN RORO davasının geri çekilmesini kabul etmişler.

İcra ve istişare kurulu etkin değil

Peki Çalışma Grubu, İcra Grubu ne işe yarar? Neden İcra Kurulu Başkanı oluştu? Bu soruların cevabı çok önemli.  Kurumsal yapıyı sürdürebilmek için profesyonellerin yetkinliğinin ve yetkilerinin artırılması gerekir. Yönetim Kurulu Başkanının yanı sıra İcra Kurulu Başkanı da seçimle iş başına gelirdi. İcra Kurulu, bölge çalışma gruplarındaki temsilcilerle birlikte bilgileri toplar. Karar süreçleri 72 sayfadır ve her şey burada taranır. 72 sayfalık model davranış ve süreç kitapçığımız 2004   yılında Avrupa Kalite Mükemmellik ödülünü almıştır. 

Yine Dernek bünyesinde Yüksek İstişare Grubu oluşturduk. Genel Kurulun oyuyla seçilen bu kurul, her 3 ayda bir yönetim kurulları ile toplantı yapar. Stratejik planda olmayan ani gelişmiş olan bir durum, sektör açısından karar alınma gereken durumlarda Yüksek İstişare ile bir araya gelir. İstişare Kurulu’nın Başkanı ise bir önceki başkan olurdu. Peki UND bu karar sürecinde yüksek İstişare Kurulu ile bir toplantı yapıtı mı? Tüzük gereği 13 ayda bir toplanılır, bir gün toplanıldı mı?

Yönetim Kurulu Başkanı 2 dönemden fazla görevinde kalamaz şart getirilmişti. Bu kurumun bu kültürünü devam ettirebilmesi, stratejik ilişkileri, kamuyla olan ilişkileri yürütebilecek bir yapının dernek bünyesinde oluşması gerekiyordu.

Yönetimde şeffaflık sorgulanıyor

Öyle bir yapı kurulmuştu ki, bu yapı sonsuza kadar gidecekti. Bu yapıyı öğrenen üyeler de, kendi şirketlerinde bu yapıyı hayata geçirecek ve sektör gelişecekti.  2011 yılında yaşanan kriz, UND’nin hem kültürel, hem imaj hem de davranış kalıplarını sildi süpürdü. Bundan sonraki problemler açıkçası tamamen 10 yıl öncesinin gelinen noktasına getirdi. “Başkan Kraldır, Başkan sorgulanmaz, konuşulmaz” sloganlarına geri dönülmüştür.

Şu anda UND’de bilgiler takip edilecek halde değil. 10 yıldır UND'de çalışan ve hem tecrübesiyle hem de bilgi birikimiyle önemli bir yere gelen İcra Kurulu Başkanı arkadaşımız dernekten ayrıldı. Bunun gerekçesiyle ilgili İstişare ve Yönetim Kurulu’na bilgi verilmedi. Ortada bir bilgi eksikliği var. Nakliyeciler dernekten ümidini kestiği için hiç ilgilenmiyorlar. Onlara  tekrar bu meslek örgütünün önemli olduğunu, çözüm istiyorsak katılmak zorunda olduklarını hatırlatacağım. Bu konuları anlamalarını ve yorum yapmalarını isteyeceğim.

Başkan olan doğal olarak müşteriyi daha çok etkileyebilir ve sektörde öne çıkar.  Meslek örgütlerimiz şu anda çok hassas davranması lazım. Hem rakibi hem başkanı olunca bu konu, gerçek anlamda haksız rekabete sebep olur. Biz bu tip oluşumları engellemesi için bir temel kültür oluşturmaya  çalıştık. Başkan yardımcılıklarının da,  bir sonraki dönem için başkan olarak hazırlanmasını doğru bulduk. Bu şekilde sektör birbirinden kopmasın ve birbiriyle ilişkilerin sürdürülmesini amaçladık.

“Engin Başkan töhmet altındadır”

Gürbulak’ın ihalesini yaparken ihale komisyonu kurduk. Komisyon Başkanı benden önceki yönetimin  Saffet Ulusoy’un mali müşaviriydi. Çok deneyimli, sektörün de tanıdığı bu isim ihale komisyonu başkanlığı yaptı. Bütün ihalenin her aşaması video ile  kayda alındı.Kimin ne fiyat verdiği ve nasıl indirdiği kaydedildi. Komple kayıt altına alındı. Ben bir sistemi oturtmaya çalıştım.  Davranış modelini bu sektörde oluşturmaya çalıştım. Tüm kararlar bu şekilde çok ciddi bir şekilde aşamalardan geçiyordu.

Şu anda Engin Başkan töhmet altındadır. Acaba sektörün geleceğini UN RORO’ya her hangi bir şekide peşkeş mi çekmiştir? Bu kararları alırken tüm detaylarıyla kalem kalem konuşulmuş mudur?

Bu sektörde sadece kendisiyle ilgili değil, Türkiye’nin kendisiyle de alakalıdır. Türkiye’nin güçlü lojistik altyapısı ihracata da çok önemli katkılar sağlar. Türkiye’nin komşu ülkeleriyle olan ticaretinde de bu sektörün yetkililerine kuvvetli avantaj sağlamaktadır.

Kriz zamanında UND Deniz’in tüm kararlarını tüm parasal durumunu hem istişare kuruluyla hem de yetinmedik genişletilmiş nakliyeciler toplantıları yapıp hesap verdik. Tek tek anlatıldı.

Und Deniz borçları

UND Deniz'in içinde bulunduğu durum, kefaretinden dolayı borçlar UND Gürbulak’ın kefareti ve borçlar hakkında da yeni yönetime detaylı bilgiler verilmişti. Toplam 8 milyon 750 bin Euro borç vardı. Bunun 6 milyon Eurosu UND Gürbulak ve benim tarafımdan şahsen ödendi. UND Deniz'in tüzel kişiliğinin borcu olan 2 milyon 750 bin Euro için iflas erteleme kararı aldık ve bu borcun zaten 5 yıllık bir ödenme süresi vardı. Onlara çok net olarak şunu söyledik ki UND ve UND Gürbulak'ın hiçbir borçta kefaleti ve imzası yoktur”

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir