Ocak 30, 2017

Yazıcıda minibüs bastılar !



Böylesi dönemlerde öncü fikirler ve özel ürünlerle gelişimin yönü ortaya konuyor. ABD’li “Local Motors” şirketinin Olli marka minibüsü de böylesi bir araç. Dünyanın ilk üç boyutlu yazıcıda basılan minibüsü olarak tanıtılan Olli, gelecekte kent içi toplu taşımada kullanılacak çevreci küçük araçların kullanılacakları yerlerde, küçük fabrikalarda küçük miktarlarda üretilebileceği fikri temelinde geliştirilmiş.  

Konu Almanya’da birçok internet sitesi ile birlikte ticari taşıt dergisi Lastauto Omnibus’da da ele alındı ve yeni minibüsle ilgili bir röportaj yayınlayarak, bu gelişimin dikkatle takip edilmesi gereken bir trend olarak görüldüğü vurgulandı.

2030 için
Amerikalı Local Motors şirketi, Olli’yi Detroit Motor Show’da kamuoyuna dikkat çekici bir şovla tanıttı. Şirket fuarda cam bir konteynırın içerisinde Olli minibüsün parçalarını basit bir şekilde yazıcıda bastı. 44 saatte tamamlanan bu işlem, çok hızlı olmasa da yazıcıdan minibüs üretme fikrini gündeme taşıyan bir gelişme.
Olli, 12 yolcu taşıyabilen otonom sürüşlü ve elektrikle çalışan akıllı bir minibüs. Berlin’de düzenlenen 2030 Urban Mobility Challenge yarışmasının da kazananı. Local Motors şirketi, 2030 yılında Berlin şehrinde trafiğin nasıl olacağını sorgulamış ve farklı mobilite çözümlerine ihtiyaç duyan bu şehir için Olli’yi projelendirip geliştirmiş.
Kolombiyalı Edgar Sarmiento Garcia tarafından tasarlanan Olli; yarışmaya katılan 81 yaratıcı proje ve fikir arasından seçilmiş. Berlin’in ulaşımından sorumlu yetkililerinin oluşturduğu  jüri, Olli’yi verimli, çevreci ve esnek kullanım sunan bir çözüm olarak niteliyor.

Olli ile yolculuk
2030 yılının yolcusu akıllı cep telefonu üzerinden bineceği yeri ve inmeyi istediği yeri minibüsün bilgisayarına giriyor. Geri kalanı bilgisayar hallediyor ve yolcuların isteklerini nasıl yerine getireceğini hesaplıyor. Bundan sonra Olli en uygun güzergahta gitmeye başlıyor.

Sanal zeka IBD'den
Amerika’da ilk tanıtımı haziran ayında gerçekleştirilen Olli minibüste, IBM tarafından geliştirilen Watson adlı sanal zeka bulunuyor. Öğrenebilen bu bilgisayar programı; 30’dan fazla sensör ile yalnızca sürüş için gerekli tüm trafik bilgilerini elde etmekle yetinmiyor, ayrıca yolcu ile de ilgilenebiliyor. Yani sürücü ile konuşmak yasak değil. Sistem soruyu algılıyor ve data kütüğündekiler ile karşılaştırıp cevaplayabiliyor. Eğer yolcu sisteme söylerse alış veriş yerine göre durulacak istasyon bile ayarlanıyor.
Bu işleri üstlenen IBM Watson IoT, bulut tabanlı bir bilişsel bilgi işlem sistemi ve araç içerisinde bulunan sensörler tarafından üretilen yüksek hacimli verileri analiz ederek Olli’ye öğrenen ve kullanıcısı ile iletişim kuran akıllı araç niteliği kazandırıyor.
Gündelik nesneleri akıllı ve bağlantı hale getirmek için sensörlerin kullanıldığı stratejinin de bir parçası olan projede, Schaeffler de operasyonlar boyunca milyonlarca sensörden ve cihazdan gelen büyük miktardaki verileri analiz edecek ve daha esnek hale gelmesine, daha hızlı kararlar almasına ve sahadaki ekipmanın performansını optimize etmesine yardımcı olacak bilgiler sağlayacak.

Tasarım süreci
Olli’deki gerçek yenilik baskı değil, arkasındaki tasarım süreci. Local Motors bu işin gelişim sürecinde yaratıcı beyinlerden oluşan özel ekipler kullanıyor. Bu yaratıcı ekibe dahil olanlar tüm dünyadan tasarım teklifleri alabiliyor ve bunları çalışmaya dahil edebiliyorlar ve hep birlikte geliştirmenin son aşamasına kadar çalışıyorlar, gerekli optimizasyonları yapıyorlar. Local Motors bu birliktelikte 51 bin kişi olduğunu açıklıyor. Bir jüri veya sipariş veren sonuçta üretilecek olanı örnekler arasından seçiyor. Ancak bundan sonra yaratıcı beyinler ücretlerini alıyorlar. Böyle bir açık kaynak çalışması şimdiye kadar yalnızca yazılım sektöründe biliniyordu. Local Motors bu fikri otomobil üretimine uyarlıyor.
Şirketin kurucusu ve sahibi John Rogers, 2007 yılından beri Amerikan otomobil sektöründe devrim gibi bir yenilik yapmak için çalışan bir girişimci. Düşüncesi; araçlar daha çok çevreye duyarlı olsun, küçük sayılarda küçük fabrikalarda üretilsinler. Bu fabrikalar da kullanıcılara yakın yerde, ihtiyaca yönelik olsun.

Local Motor ve iş ortakları tarafından Berlin için geliştirilmeye devam edilecek olan Olli minibüsün parçalarının basıldığı üç boyutlu yazıcı, adeta mikro bir fabrika. Sanal olan bu fabrikada karbon ve plastikten adım adım gerçeğe dönüşüyor. Olli minibüsün şasi ve taşıyıcı yapısının ise alüminyumdan olduğu belirtiliyor. Minibüsün aküsü, motoru, kabloları ve amortisörü Renault Twizy’den.

Basılanlar ve diğerleri
Yazıcı kalın siyah bir bileşimi (Karbon ve plastik karışımı: Acrylnitril-Butadien-Styrol)  milimetresine uygun olarak baskı plakasının üzerine basıyor. Bu şekilde minibüsün karoseri  parçaları tek tek oluşturuyor. Bundan sonra parçalar elleçlemeye uygun hale getiriliyor, boyanıyor ve birbirine monte ediliyor.
Yazıcıdan çıkan bu parçaların yanı sıra araçta başka önemli parçalar var tabiki ama bunlar hakkında detay verilmiyor… Local Motors şirketi hangi parçaların  üç boyutlu yazıcı ile basıldığını kesin olarak belirtmiyor, ama en az yarısının yazıcı ile basıldığını söylüyor.
Yazıcıdan çıkmayanlar ekstra satın alınıyor. Minibüsün aküsü, motoru, kabloları ve amortisörü Renault Twizy’den alınıyor. Bu da otomobilin üretim yöntemi ne olursa olsun tedarik zinciri sisteminin devam edeceğini gösteriyor.
Minibüsün menzili hakkında da deneme çalışmaları yapıldıktan sonra bilgi verilecek.
Şu ana kadar karar verilmemiş olan tek şarj konusu. Elektrik fişinden şarjı çok geleneksel buluyorlar, induktif şarj ise geleceğin çözümü olacak gibi gözüküyor.
En kesin olansa Olli’nin Berlin’de yalnızca şehir içerisinde değil aynı zamanda ana hatlara yolcu taşıma işinde banliyöler ve şehir dışında da çalışacağı.
Şirketteki yaratıcılar, ring seferlerinin şehir içi toplu taşımaya nasıl entegre edileceğine yönelik de çözümler oluşturuyorlar. Bunun için algoritmalar geliştiriliyor ve ileride esnek hat planlaması, çağırma süreci veya evden eve hizmet mümkün olacak, deniliyor.

Mikro fabrika ve hedef pazar
Gelecek kuşak toplu taşıma kullanıcılarının üç boyutlu bu baskıdan avantajlı çıkacağı ve mobil dünyada giderek artan sayıda parçanın basılarak üretileceği ifade ediliyor. Bu fabrikalardan şu anda Amerika’nın Phoenix, Las Vegas ve Washington şehirlerinde üç tane bulunuyor. Avrupa’da ise ilk fabrika tabiki Berlin’de açılacak, hazırlıklar sürüyor. Local Motors, Berlin üzerinden tüm Avrupa’ya açılmak istiyor ve Amerikalılar yeni fabrika için on milyon dolarlık bir yatırım yapıyor.
Local Motors Berlin İşletme Müdürü Wolfgang Bern, Berlin şehrini kendileri için Silikon Vadisi gibi gördüklerini belirtiyor ve şunları söylüyor: “Berlin şehrini Amerika’nın Silikon Vadisi yerine koymamızın nedeni; burada var olan yetenekler, pazar ihtiyaçları yani buranın farklı mobilite çözümlerine ihtiyaç duyan bir yer olması. Berlin şehrinde yaptığımız mobilite ihtiyaçları araştırmasının sonuçlarına göre bizim Olli adlı minibüsümüz, öyle bir ürünki ona burada ihtiyaç var. Local Motors şirketi yalnızca ihtiyaca göre üretim yaptığından biz de otonom sürüş yapan mini ring minibüsümüzü Almanya’da ilk üretilecek ürün olarak tespit ettik.
Minibüsün parçaları şu an Amerika’daki tesislerimizde hazırlanıyor. Bu teknolojiye Almanya’da da sahip olduğumuz zamana kadar böyle devam edeceğiz. Laboratuvarlarımız hazırlanıyor, Berlin’de birçok kişiyi işe aldık ve yeni iş imkanları oluşturduk. Ayrıca biz katılım göstermek isteyen herkesle işbirliği yapıyoruz. Bu işbirliği Localmotors.com üzerinden veya lokal olarak fabrikalarımızda ve laboratuvarlarımızda olabiliyor. Beş yıl içerisinde bu şehirdeki ihtiyaca göre üretim yapıyor olacağız.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir