2015’in ilk yarısı geride kaldı. Seçimler nedeniyle daha güncel, geniş kesimleri doğrudan ve kısa dönemde ilgilendiren ekonomik konularla ilgili bir gündem oluştu.
Üstyapı sektörü zorluklarına rağmen iç pazarda ve ihracatta varlıklarını devam ettirmek ve geliştirmek için üstün bir performans ortaya koyuyor. Yeni ürünler ve mevcut ürünlerin gelişmesi için yatırımlar devam ediyor. Bu yatırımlarla birlikte kapasite ve kalite artışı sağlanıyor. Üretim, atölye düzeyini geride bırakırken bazı ürünlerde seri üretim tezgahları oluşuyor. Bu ürünler için pazar geliştiriliyor. Yatırımlar özellikle Sakarya bölgesinde yoğunlaşıyor. Mevcut üretim tesislerine ek yeni tesisler için yer seçimi, inşaat süreçleri ile ilgili adımlar atılıyor. Sektöre kamu kesimi de giderek özel bir önem göstermeye başlıyor.
Diğer taraftan komşu ülkelerde kargaşa ile birlikte İran‘ın batı ile olan ticaretinde artış sağlayacak ambargonun aşamalı olarak kalkması yönünde yapılan anlaşmanın, üstyapı, ticari araçlar ve otomotiv sektörüne yönelik etkilerinin neler olacağı üstüne ön görüler yapılmadı. Fırsatlar, tehditler, işbirliği imkanları, rekabet ve rekabette konumlanmaya yönelik “bekle gör”, “yaşa gör”, “kendine ve kendi firmana göre düşün” tavrı benimsendi.
Suriye ve Irak’taki belirsizlikler de daha uzun süre sürecek gibi görünüyor. Bu iki ülke ile Asya ülkelerine yönelik sürdürülebilir ve siyasi gelişmelerden kolay ve çok etkilenmeyecek imkanlar geliştirmeye yönelik olarak da planlama yapmak, tedbir almak gerekiyor.
Sektörümüz, uzun vadeli gelişmesinde, sadece iç pazar için değil, küresel ölçekte üstyapı ve yarı römork üreticisi olmayı bir hedef olarak benimsemek zorundadır. Bu hedefin sağlam temellere oturmasını sağlamak için de Avrupa, Asya ve Afrika, hatta Kuzey ve Latin Amerika pazarlarında olanlarla ilgilenmek, dünya teknoloji ve finans hareketlerini anlamak ve olabildiği ölçüde içinde yer almak üzere bilgilenme, ilişki kurma ve geliştirme ve de bu bilgi ve becerileri firmaların ve sektörün hafızasına yerleştirmek zorundadır.
Giderek artan üretim kapasitesi, dalgalanan iç pazar, ar-ge, üretim ve pazar edinme maliyetlerinin rekabetçi olabilmesi için yüksek adetlerde üretim yapma gereği, küresel düşünmeyi ve küresel bazda hareket etmeyi, küresel rakiplerin hareketlerini takip etmeyi, tedbir almayı, plan yapmayı, küresel ölçekte bakmayı ve küresel oyuncu olmayı zorunlu kılıyor.
