MMOB Makina Mühendisleri Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Sekreteri Ö. Varlık Özerciyes, Esenboğa Havalimanı-AŞTİ-Kızılay güzergâhında çalışan 442 sayılı hattın özelleştirilmesini eleştirdi. Özerciyes ayrıca, teleferik projeleri yerine metronun bitirilmesini istedi.
Özerciyes yaptığı yazılı açıklamada, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yakıt ve personel tasarrufu
sağlayacağı, işletme maliyetlerinin düşeceği, Ankaralılara verilen ulaşım hizmetlerinin daha ekonomik ve verimli olacağını öne sürerek, Esenboğa Havalimanı-AŞTİ-Kızılay güzergâhında çalışan 442 sayılı hattı özelleştirdiğini anımsattı. Hattın işletme hakkını 10 yıllığına satın alan Ankara Kömür Asfalt Enerji Sanayi. Tic. Ltd. (BELKO) Şirketi’nin ise, isterse bu hakkını taşeron şirketlere devredebileceğini vurgulayan Özerciyes, “Bu da gösteriyor ki Ankaralıların bitmek bilmeyen trafik çilesine, hatların özelleştirilmesi ve şehir içi ulaşım hizmetlerini taşeronlaştırma çabalarıyla yeni dertler eklenecektir” dedi.
Özerciyes, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “En büyük hedefi Ankara’yı 'marka kent' yapmak olan ve bunun için kendi deyimiyle 'çılgın proje'ler peşinde koşan yerel yönetim, kenti ilgilendiren birçok konuda olduğu gibi, ulaşım konusunda da kamu yararı gözetmeyen, bilimsel-mesleki esasları
dışlayan bir tutum sergilemektedir. Oysa kent içi ulaşım politikaları; tüm ulaşım modlarını kapsayan, toplum yararını gözeten, seri, ekonomik, çevreci, güvenli, hızlı taşımacılığı esas alan, insana öncelik tanıyan, kaynakları verimli kullanırken çevresel, kentsel ve tarihi dokuyu koruyan bir çerçevede
oluşturulmalıdır. Kent örgütlenmeleri, meslek odaları ve üniversitelerin görüşlerini dinlemeyi zaman kaybı olarak gören yerel yönetimin, insan ve çevre gibi hassas bir alanı kapsayan bu konuda, sorunların giderilmesine çalışmak yerine, halkın ödediği vergilerle oluşturulan değerleri satması kabul
edilemez bir durumdur. Ulaşımda birincil konumda olması gereken, insanın hareketliliği ve hareketlilik sırasındaki davranışların maksimum güvenliğinin sağlanmasıdır. Günümüzde tüm dünyada toplumsal
birlikteliğin ve paylaşımın odağı olan kent merkezleri, motorlu taşıt trafiğinden arındırılarak sadece yayalara ve bisikletlilere ayrılmakta, merkeze otomobillerle ulaşımı caydırmak için çeşitli engeller getirilmeye çalışılmaktadır. Son dönem Ankara yerel yönetimi ise çağdaş uygulamaların tam tersine, motorlu taşıt trafiğinin kent merkezinden geçişini teşvik edecek şekilde yaya geçitlerini ve hemzemin kesişmeleri azaltmakta, ana bulvarlardan transit trafiğin geçmesini kolaylaştıracak fiziksel düzenlemeler yapmaktadır.”
Kentin kaynaklarını katlı kavşaklar, köprüler, tüneller için harcayan yerel yönetimin, yapımını yaklaşık yirmi yıldır bitiremediği için, ilgili bakanlık tarafından elinden alınan “metro”lar karşısında ise, “yeni büyük bedelli ihaleler yapma” ihtiyacı duyduğunu belirten Özerciyes, bu amaçla “teleferik” projelerinin gündeme getirildiğini kaydetti. Ankara ulaşımının teleferik gibi pahalı, düşük kapasiteli, çok küçük bir
kesime hizmet edecek, inşa edilecek teleferik istasyonu ile Güven Park’ın ortadan kalkması gibi ciddi sorunlar yaratacak ve kenti zedeleyecek bir yatırıma ihtiyacı olmadığını söyleyen Özerciyes, teleferik için harcanacak milyon dolarlar ile o mahallelere daha yüksek kapasiteli ve daha düşük maliyetli toplu ulaşım hizmetleri götürülebileceğini belirtti.
