Volvo, kamyon ve çekicilerine eklediği özellikler ve donanımlarla 16 ton ve üstü ağır araçların özelliklerini yeniden tanımladı. Ağır ticaride kaydedilen bu gelişmelerin ardında yeni Volvo teknolojileri var.
Avrupa çekici pazarının en çok talep ettiği 400 ve 540 Bg’lik motor gücü ile yetinmeyerek, yeni FH çekicilerde önce 600, sonra da Volvo D16K Serisi Euro 6 motorlarında 750 Bg’lik güç sınırına ulaşan Volvo, pazara çıkan ve talep gören en yüksek motor gücüne sahip olma başarısını bir kez daha tekrarlarken, motor gücündeki bu başarıya sürüş yenilikleri de eşlik etti. Bağımsız ön süspansiyon IFS, yol tutuşu artıran ve direksiyon hareketlerini kolaylaştıran dinamik direksiyon VDS, vites değişiklikleri sırasında ortaya çıkan güç ve devir kayıplarını önleyen çift debriyaj sistemli I-Shift Dual Clutch şanzıman ve I-See teknolojisi ile Volvo ağır ticaride fark yaratıyor.
Vites geçişlerini mekanik bir şanzımanda otomatikleştiren I-Shift ile birleşen çift debriyaj sistemi, sık vites değişikliği gerektiren yollarda, özellikle sıvı ve canlı hayvan gibi hassas yük taşımalarında güç kayıpları ve ivmelenmelerin ortandan kaldırılması ve yakıt tüketiminin azaltılması için geliştirilmiş ileri bir çözüm. Çift debriyaj, aynı zamanda yarış araçlarında ve süper lüks otomobillerde kullanılan ve ağır araçlara aktarılmış bir çözüm.
Bu temel yeniliklerin yanında araçlarda, Volvo’nun sürekli geliştirdiği; öndeki araçla takip mesafesini koruyan radar tabanlı Adaptif Hız Sabitleyici ACC, Şerit Koruma Desteği LKS, Acil Durum Fren Lambası, Sürücü Uyarı Desteği DAS, Şerit Değiştirme Desteği LCS, Elektronik Stabilite Programı ESP, Önden Çarpma Uyarısı ve Acil Fren Desteği gibi doğrudan sürüşü etkileyen ve kolaylaştıran, güvenliği arttıran, sürücü farklarından ve kullanım tarzından kaynaklanan yakıt tüketimini önleyen sistemler de bulunuyor.
İspanya’da dağ sürüşü
Volvo yeni sistemleri ile sürekli geliştirdiği sürüş destek sistemlerinin, yüksek motor gücü ve otomatikleştirilmiş vites değişim sistemine sahip bir çekici için gerekli olup olmadığı ve sürüşe etkisinin ne olduğu sorusuna yanıt oluşturmak için, İspanya’da bir test sürüşü gerçekleştirdi.
Bu etkinlikte; XL kabinli, 4×2 çekiş düzeninde, otomatikleştirilmiş I-Shift şanzımanlı, 460 460, 500, 540, 750 Bg’lik Euro 6 motorlarla donatılmış FH çekiciler, 40 ton tam yüklü olarak, denizden yüksekliğin yaklaşık 50 ila 900 metre arasında değiştiği, sert iniş, çıkışlara sahip 263 km’lik parkurda, 6 etapta performanslarını sergilediler. Volvoların yapabileceklerinin sınırlarını ortaya koyacak özelliklere sahip bu güzergahın sürücülere sağladığı avantaj, yolun net çizgilerle iyi işaretlenmiş olmasıydı. Buna karşılık otomobilden otobüse, kamyondan çekici, hatta askeri araçlara kadar farklı araçların kullandığı yoğun bir trafiğe sahipti.
Alacakaranlık ve FH’lar
Malaga dağlarında, yola çıkmaya hazır, yan yana dizilmiş yeni FH kabinli araçlar, en az içinde bulunduğu coğrafya kadar etkileyici görünüme sahiptiler. 750 Bg’lik FH’lar katılımcılarda merak, ilgi ve sürüş arzusu uyandırırken, dağlar arasındaki iniş-çıkışlı yollar 40 ton yüklü araçlara hakim olmanın güçlüğünü düşündürdü.
Gecenin karanlığını bir an önce ortadan kaldırmasını beklediğimiz, dağlar arasından bir görünüp bir kaybolan sabah güneşi, sürüş etkinliğinin başlangıcında FH’ın geniş ön camından girip görüşü etkileyerek karşıladı bizi. Biz de Volvo FH 460 ile ilk etaba kumanda düğmesi ile perdeyi ayarladıktan sonra başladık. Volvo’nun ergonomik kabini, I-Shift şanzıman ve etkili motor freni ilk parkuru kolayca tamamlamamızı sağladı.
İkinci etapta tam donanımlı, 13 litrelik motora sahip FH 500’de de I-Shift Dual Clutch şanzıman ve Volvo dinamik direksiyon VDS ile tanıştık. Artan motor gücüne rağmen, Volvo dinamik direksiyon ile değişecek vites için önceden hazırlık yapan I-Shift Dual Clutch ve ek sürüş donanımları sayesinde rampa iniş ve çıkışlarında yüksek ama güvenli ortalama hızın tadına vardık. Vites değişimlerini, sadece devir saatindeki milimetrik ve anlık oynamalar olarak hissettik. Tüm bunlar ve yardımcı sürüş donanımları sürücü, çekici + römork, yük ve trafik için stressiz bir sürüş demek.
Yolun kralı FH 750
FH 750’nin merak ettiğimiz gücü ve bu güce I-Shift, Volvo Dinamik Direksiyon ve diğer sürüş destek sistemlerinin desteğinin ne olduğu, sorusunun cevabı ise tartışmasız şekilde, Volvo FH 750’nin yolun kralı ünvanını hak edecek özelliklere ulaştığı, oldu. Bu kral, bir 4×2 çekici olarak, Avrupa’nın birçok ülkesinde geçerli olan 40 ton yüklü ağırlık için şimdilik lüks kalıyor. Buna rağmen özellikle iniş-çıkışlı yollarda ortalama sürat ve güvenliğe önem verenler FH 750 ile hayallerinin ötesine geçebilirler. Uzunluk ve ağırlık düzenlemesinin İskandinav ülkelerinde veya Avustralya’daki gibi uzun katarlar ile 60 ve üstü ton yüklemeye izin verdiği yerler, yatırım gücü ve FH 750’nin kendini göstereceği güzergahta taşıyacak yükü olan taşıma şirketleri ve ağır nakliyede farklı çekiş düzenleri içinse Volvo 750 süper bir seçenek.
FH'ın sürüş destek donanımları ve sistemleri sürücünün kol ve bacak kasları yerine parmaklarını ve bilgisini kullanmasını sağlıyor. Ergonomik tasarım, şık görünüm ile birleşip sürücüye yaptığı işin önemini kavratıyor ve iyi bir çalışma ortamı sunuyor.
FH Serisi'nde Volvo'nun D13K ve D16K motorları kullanılıyor. Volvo FH16, 16 litrelik yeni Euro 6 motorı ile üç güç seçeneği sunuyor; 750 Bg (3.550 Nm), 650 Bg (3.150 Nm) ve 550 Bg (2.900 Nm). Bu üç motor da Volvo'nun otomatik I-Shift şanzımanı ile kullanılıyor. 550 Bg'lik versiyon isteğe bağlı olarak manuel şanzımanla edinilebiliyor.
İspanya testindeki FH çekiciler, 16 litrelik motorların 750 Bg'lik versiyonu ve 13 litrelik motorların 460, 500 ve 540 Bg güç üreten versiyonları ile donatılmışlardı. Volvo 13 litrelik motorları ile birlikte I-Shift Dual Clutch adlı çift debriyaj sistemli şanzımanını sunuyor.
Volvo’nun VEB+ motor freni ile donatılan Yeni Euro 6 motorlar; düşük emisyon seviyelerinin yanı sıra düşük devirlerde yüksek tork, daha güçlü bir motor freni ve daha sessiz çalışma gibi avantajlar sağlıyor. Bu özellikler sakin bir sürüşe ve yüksek ortalama sürate imkan veriyor. Gelişmiş tork eğrisi, müşterilerin en iyi yakıt verimliliği için daha hızlı bir arka aks oranı seçmelerine de olanak tanıyor.
İspanya'nın Malaga'da bölgesinde düzenlenen test sürüşünde, I-Shift Dual Clutch şanzımanlı FH'lar ve FH16 750 ile birlikte Volvo'nun sürüş destek sistemleri, çok sert iniş ve çıkışlara sahip bir güzergahta denendi. Son dönemde Avrupa'da gerçekleştirilen en kapsamlı sürüş programına sahip olan bu etkinlikte, katılımcılar hızlanma ve yavaşlamaların çok rahat ve güvenli biçimde gerçekleştirildiği bir sürüş performansına tanıklık ettiler ve test yapmak yerine, izlenim sahibi oldular. Sürüşlerin kusursuz olmasında araçların yanı sıra Volvo personeli ve test sorumlusu Jeff Bird'ün bilgilendirmelerinin de payı var.
Aynı donanımlara sahip olan 500 ve 540 Bg'lik FH'ların farkı, rampa çıkışlarında belli belirsiz hissediliyor. Yakıt tüketimindeki farklılık içinse daha uzun süreli bir sürüş gerekiyor.
Güç kayıplarını önleyen aktarma sistemi; I-Shift Dual Clutch
I-Shift Dual Clutch, vites değişimleri sırasında güç aktarımını kesintisiz gerçekleştirmek üzere geliştirilmiş bir sistem. Volvo yetkilileri bu sistemle ilgili olarak şu bilgileri veriyorlar:
“I-Shift Dual Clutch ile güç aktarımını hiçbir kesintiye uğramadan, elektronik vites değişimleri ile gerçekleştiriliyor ve tork korunuyor. Kamyon vites değişimleri sırasında hiç hız kaybetmiyor. Sonuç olarak, yol üzerinde sürücü açısından daha konforlu ve verimli bir ilerleme ve yakıt tasarrufu sağlanıyor.
Volvo I-Shift Dual Clutch, iki adet giriş şaftından ve bir adet çift debriyajdan oluşan bir şanzıman. Bu, aynı anda iki vitesin seçilebilmesi anlamına geliyor. Hangi vitesin o anda etkin olacağını debriyaj belirliyor.
I-Shift Dual Clutch, I-Shift’i temel alıyor, ancak şanzımanın ön yarısı tamamen yeni bileşenlerle yeniden tasarlanmış. Sürüş sırasında iki şanzıman erişiminiz varmış gibi hissediyorsunuz. Bir şanzımanda bir vites seçili olduğunda, bir sonraki vites diğer şanzımanda çoktan hazırlanmış oluyor. Çift debriyajla, vites değişimleri güç aktarımında hiçbir kesinti olmadan gerçekleştiriliyor. Sonuç olarak, motor torku korunuyor ve sürüş konforu önemli ölçüde artıyor.” Bu çift kavramalı I-Shift şanzımanın kullanımının; çekiş gücünde duraksama olması istenmeyen yerler, sürekli iniş-çıkışlı yollar, sıvı ve canlı hayvan gibi hassas yük taşımaları, kaygan ve engebeli orman yollarında yapılan taşımalardan başlamak üzere yaygınlaşacağı öngörülüyor. Tüm bunlarla birlikte sistem, asıl inşaat araçlarında etkisini ve faydasını görülecek bir yenilik olarak göze çarpıyor.
Vahit Mahmatlı
