Türkiye ticari taşıt endüstrisi büyüme ve gelişme alanı olarak, ihtiyacın ve kullanımın hızla arttığı pazarları seçmiş görünüyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’da ise daha yüksek teknolojili, gelişmiş güvenlik sistemlerine sahip, enerji tüketimi düşük, hatta enerjinin geri kazanımına olanak sağlayan taşıt ve üstyapıların gelişeceği üzerine bir model oluşturuldu. Bu eğilim doğrultusunda ürün geliştiren ve ileri standartlara sahip pazarlara teknolojik çözümler sunan dünyanın önemli ticari taşıt üreticileri, gelişen pazarlara da yatırım yapıyor, organizasyon oluşturuyor, pazar koşullarını ve ürün standartlarını belirlemek için var güçleriyle çalışıyorlar. Bu üreticilerin çalışma alanları arasında üstyapıcı ve yarı römork üreticileri ile işbirliklerini geliştirmek de var. Bu da gelişme yeteneği olan üstyapıcılar ve yarı römork üreticileri için kendi pazarları ile birlikte dış pazarlarda da etkili olmak ve hızlı gelişme potansiyeline sahip olmak demek. Ticari taşıt ve üstyapı üreticilerinin iletişimin artması; araçların tasarımı ve üretimi sırasında öngörülen koşullar içinde kullanılmasını sağlarken, kullanıcılar için güvenlik ve verimliliği istenilen düzeye çıkarıyor. Diğer taraftan ticari taşıt üreticilerine müşteri taleplerini ve ihtiyaçlarını daha iyi anlama, ürünlerini geliştirme ve bu ürünlere ek donanımlar yerleştirme imkanı veriyor. Ayrıca üstyapıcıların önerilerinin müşterilerin araç tercihinde etkili olması da satışlara yansımasıyan önemli bir etken. Ticari taşıt üreticileri ile üstyapıcılar aralarındaki ilişki; “onaylı” veya “anlaşmalı üstyapıcı” statüsü ile tanımlanıyor. Çok özel işlerde ise pazarın ve kullanım alanlarının kalbini dinleyen, nabzını sayan, ihtiyaçlarını ve çalışma koşullarını bilen üstyapıcılarla “onaylı tadilatçı” statüsü ile çalışılıyor. Onaylı tadilatçılar, araçlarda çok önemli değişiklikler gerçekleştiyor, yeni araç nesillerinin oluşmasına katkıda bulunuyor, geliştirdikleri çözümlerle örnekler oluşturuyorlar. Üstyapıcı ve ticari araç üreticisi işbirliği ile satış ve satış sonrası organizasyonların gücü ve etkisi de artıyor. Özellikle satış sonrası hizmetlere yönelik belirsiz alanlar azalıyor. Üstyapının bakım ve onarım hizmeti gerektirdiği durumlarda, ticari taşıt satış sonrası merkezleri ortak hizmet noktası olarak görev yapıyorlar. Tüm bunlarla ticari taşıt üreticileri ile üstyapıcılar arasındaki ilişki, sürekli iki tarafı da geliştiren bir nitelik kazanıyor. Üçüncü ülkelerde bulunan veya oluşturulan pazarlarda müşterek hareket edilmesini sağlayacak zemin de hazırlanmış oluyor. Son olarak ticari taşıt üreticileri ile üstyapıcıların gelişen işbirliklerine finansman ve kredi çözümlerinin eklenmesi gerektiğini de söyleyelim. Böylece KDV, ÖTV ve fiyat farklılıkları gibi konuların aşılması kolaylaşacaktır. Ticari taşıt üreticileri ve üstyapıcılar arasındaki ilişkilerin gelişmesinin son örneği MAN’
