Mart 3, 2008

Türkiye ihracatı taşımacılıkla büyüyor!

İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Yüksek Okulu’nda,1 Mart 2008’de Türkiye’nin ihracat rakamları açıklandı. Gerçekleşen  toplantının gündeminde ise lojistik ve taşımacılık sektörü yer aldı. Taşımacılık ve lojistik sektörünün gelişmesinin ihracatı etkileyen en önemli dinamo olduğunun vurgulandığı ve sektöre ilişkin birçok sorunun gündeme getirildiği toplantıya; Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen,TOBB Ulaştırma Lojistik Sektör Meclisi Başkanı Çetin  Nuhoğlu, UND Başkanı Tamer Dinçşahin,Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Başkanı Oğuz Satıcı katıldı. Ayrıca Ulaştırma Bakanı Binalim Yıldırım toplantıya video konferans yöntemiyle Ankara'dan iştirak etti.

Tüzmen; “Türk milleti nasıl esarete dayanamazsa lojistik ve taşımacılık sektörü de esarete dayanamaz!

Konuşmasında Türk taşımacılarının “ayağındaki pranga” olarak ifade edilen kota sorununa değinen Tüzmen; “Türk milleti nasıl esarete dayanamazsa, lojistik sektörü de esarete dayanamaz” dedi. Toplantıya katılan yetkililerle beraber simgesel olarak sergilenen pranganın demirlerini açarak, bu sorunu reel ortamda da çözeceklerini söyledi.

Dünya ekonomisindeki olumsuz gelişmeler Türkiye’yi etkiliyor
ABD ve AB ülkelerindeki büyümenin yavaşlaması, küresel sermaye akımlarının son yıllarda yükselen piyasa ekonomilerine olan akışının durağanlaşmasının Türkiye ekonomisini 2008’de olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Tüzmen; buna karşılık  sermaye akımlarının çoğalması, doğrudan yabancı yatırımcı oranlarının artması gibi nedenlerle sağlıklı yapıya kavuşan Türkiye’nin olumsuzluklara ve dış şoklara karşı dayanıklı olduğunu da söyledi.

Taşıt araçları ihracatı birinci!
1 Ocak- 29 Şubat döneminde gerçekleşen ihracatın yaklaşık%35’inin taşıt araçları, makina aksamları ve elektrik elektronik sektörleri tarafınfdan yapıldığını aktaran Tüzmen, Türk ihracatının teknoloji youn, üksek katma deer ve arge inovasyon odaklı yapısal dönüşümün önemlibir göstergesi olduğunu ifade etti.

Binali Yıldırım; taşımacılık sektöründe son 5 yılda rekor yükseliş
Toplantının UND ev sahipliğinde ve ayrıca lojistik yüksek okulunda yapılmasını anlamlı bulduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Ulaştırma Bakanı Binalli Yıldırım; “Kendi ülke sınırları içerisinde mal ve hizmet akışını sağlıklı olarak gerçekleştiremeyen, yeterli  ulaşım ve iletişim alt yapısını sağlayamayan ülkelerin uluslararası ticarette  kalıcı manada söz sahibi ve iddialı olması asla düşünülemez. Bu gerçekten hareketle Türkiye’nin kalkınmasına büyümesine, dışa açılmasına Avrupa Birliği’ne entegrasyonuna paralel olarak , bir yandan yurt içindeki haberleşme ve ulaştırma ağını güçlendirirken; aynı zamanda yıllardır çözüm bekleyen yapısal düzenlemeleri de yapmaktayız. Bu reformu atılımcı bir anlayışla üniversitelerimizle, ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla kısacası tüm paydaşlarımızla birlikte gerçekleştiriyoruz. Biliyoruz ki, ihracatçılarımıza yeterli ulaşım seçenekleri sunamazsak sektörün küreselleşen dünya koşullarına uyumunu ve rakabet etmesini de bekleyemeyiz. Bunun için uluslararası taşıma mevzuatına uyumlu karayolları Taşıma Kanunu’nu çıkardık. İhtiyaç duyulan yönetmelikleri yürürlüğe koyduk. Böylece sektörün güven kazanmasını ve saygınlığının gittikçe artmasını sağladık. Artık taşımacılığımızın yurtiçi ve uluslar arası anlamda bir standardı var. Hava- deniz taşımacılığında devrim niteliğinde gelişmeler, ülkemizin uluslararası ulaşım  koridorlarında konumunu güçlendirecek demiryolu yatırımları var. Bunun da dış ticaretimize yansıyacak olumlu sonuçları var” şeklinde konuştu.

Yıldırım’ın konuşmasında değindiği diğer başlıklar ise şöyle;

Taşımacılık alanında bakanlıkça yapılan önemli çalışmalar
“İhtiyaçların sınırsız olması ve çeşitlilik arzetmesi mal ve hizmet üretimini arttırmakta ve çeşitlendirmektedir. Günümüzde yapılan tüm mal ve hizmetlerin mesafe sınırı tanımadan üreticiden tüketiciye mümkün en kısa sürede, ulaştırılması taşımacılığın artık olmazsa olmazıdır. Özellikle, Asya ile Avrupa arasında doğal bir köprü konumunda olan Türkiye, karayolu taşımacılık faaliyetleri arasında lojistik  üs olması bakımından önemli bir yer teşkil etmektedir.  Bu nedenle 2004 Şubat’ında çıkardığımız Karayolu Taşıma Kanunu’nda lojistik kavramını ilk defa mevzuatımızda bir taşıma türü olarak tanımladık. Lojistik  dahil tüm taşımacılık faaliyetleri gümrük, mali mevzuatlar, şirketler hukuku, rekabet politikası, güvenlik ve emniyet mevzuatı da bu konularla iç iç içedir. Bu nedenle gerek 3348 sayılı bakanlığımızın görev kanunu, gerek 4925  sayılı  taşıma kanunu, gerekse muhtelif dönemlerde çıkarılan 2918, 5228, 5495 ve son olarak da 5728 sayıllı kanunla taşımacılığımız tek elde toplanmış ve sağlam bir temele bağlanmış bulunuyor. Bir yandan karayolu taşımacılığımızın iyileştirilmesi yönünde iç mevzuatta gerekli düzenlemeleri yaparken, diğer taraftan da uluslar arası düzeyde katılım sağlanan ikili ve çok taraflı platformalarda önemli sonuç alıcı çalışmalar gerçekleştirildi.  Bu doğal olarak artan ihracatımızın önünün açılması, taşımacılığımızın kendi araçlarımızla yapılması anlamına geliyor.

Ülkemiz toplam dış  ticaretinin 2002 yılı sonu itibariyle 87 milyar dolardan 2007 sonu itibariyle, 277 milyar dolara çıktığı gerçeği karşısında temin edilen ikili ve çok taraflı geçiş belgesi sayısındaki artışlar dikkate değer ve çarpıcıdır. Bu çerçevede karayolu taşıma anlaşması bulunan ülke sayısını 46’dan 56’ya çıkarırken 13 ülke ile de tamamen taşımacılığı libere etmiş bulunuyoruz.”

Taşımacılıkla ilgili son 5 yılda yaşanan gelişmeler
1972- 2002’de toplam Türkiye’nin elde ettiği geçiş belgesi sayısı 492 bin 602. 2002-2007’de Türkiye’nin elde ettiği ve kullandığı geçiş belgesi sayısı ise 1 milyon 36 bin 208. 2 kattan daha fazla bir artış 30 yıla karşılık son 5 yılda gerçekleştirildi.

Diğer yandan uluslararası  eşya taşımacılığında çok önem arz eden UBAK olarak adlandırılan  çok geçişli belge sayısı 1974- 2002 arasında 28 yıl için sadece 531 adet iken bu sayı son 5 yılda, 2007 yılı itibariyle 1670’e yani 3 katına ulaştı. Böylece Türkiye UBAK ülkeleri arasında Almanya ve Rusya’dan sonra 21.’likten 3.’lüğe yükseldi.

2002’de Türk taşımacılarının sefer sayısı ihracatta 322 bin 1’dir. Toplam ihracattaki payı %81.  2007’de  ihracattaki sefer sayısı 862 bin 614. Oranı %87. %81’den %87’ye çıkarak, %268 oransal artış gösterildi.

Buna karşılık yabancıların payı 2002’de %19 iken, sayı olarak da 74 bin 575 iken 2007’de  yabancı taşıyıcıların ihracat yüklerimizdeki payı sayı olarak 132 bin 543’e oransal olarak %13’e geriledi. Yurt genelinde sadece batı kapıları çıkış rakamlarında Türk taşımacıların ihracattaki payı 2002’de %75, 2007 ise %79.Toplam oransal artış ise %209.

Yabancı taşımacıların batı kapılarındaki ihraç yüklerindeki payı, 2002’de %25 iken, 2007’de %21’e gerilemiş artış miktarı %168’de kaldı.

İthalatta da oranlar benzer şekilde, İthalatta Türk taşımacıların payı 2002’ye göre, %74’ten %80 çıktı. Yabancıların payı da %26’dan %20’ye geriledi.  Hem ihraç hem de ithalat taşımalarında  Türk taşımacıların payı gittikçe artmaya devam ediyor.

2002 yılında taşımacılık sektörü firma sayısı 934 iken şu anda 1.523 yani %63 artış var.

Taşıt sayısı 2002’de 83.155 şu anda ise 107 bin 5454 yani %29 artış var. Sadece çekici sayısı %70 artışla, 25 binden 43 bine yükseldi.

UND: kota sorunu aşılmalı!
UND Başkanı Tamer Dinçşahin’de son 5 yılda %197 oranında artış gerçekleşen ihracat rakamının çok  büyük bir rakam oldğunu ifade ederek. 43 bin çekici sayısıyla Avrupa’nın en büyük ve modern bir taşıma filosuna sahip olan Türkiye’nin uluslararası karayolu taşımacılığı sektörü, toplam yatırımı 5 milyar doları ve yan sektörleriyle istihdam hacmi 400 bini aşan güçlü, dinamik ve bir o kadar da gelecek vaad eden Türk lojistik sekktörünün ayrılmaz başarılı parçasını teşkil ettiğini belirtti. Dünya bankası kaynaklarına göre, mal taşımacılığındaki 1 günlük gecikmenin ticaret hacmini %1 oranında azalttığını söyleyen Dinçşahin, muhatap kalınan kotaların Türkiye ekonomisine çok büyük zarar verdiğini söyledi. Çetin Nuhoğlu’da konıuşmasında kota, geçiş belgeleri sorunu üzerinde durdu. Nuhoğlu; “AB ülkelerinin Türk nakliyecilerine uyguladıkları taşıma kotalarının yıl sona ermeden tükenmekte olduğunu ve AB üllkelerinin ilgil makamlara, topraklarına serbest giriş izni Türk mallarını taşıyan araçlara, serbest giriş izni vermediğini ve bunun “malların serbest dolaşımı” ilkesine ters olduunu vurguladı.

Şubat ihracatında taşıt araçları ve yan sanayi önde!
Şubat ihracat rakamları ise TİM başkanı Oğuz Satıcı tarafından açıklandı.. Türkiye’nin Şubat ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 40,84 artış kaydederek, 10 milyar 674 milyon dolar olarak gerçekleştiğini söyleyen Satıcı, 2008 yılının ilk iki ayında ihracatın ise yüzde 44,79 artışla 20 milyar 499 milyon dolara ulaştığını belirtti. Geriye dönük 12 aylık ihracatın yüzde 26,37 artışla 112 milyar doları geride bıraktığını ifade eden TİM Başkanı Oğuz Satıcı, Şubat ayında en fazla ihracat gerçekleştiren sektörleri ise, “2 milyar 462 milyon dolarla taşıt araçları ve yan sanayii, 1 milyar 483 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 1 milyar 416 milyon dolarla da demir çelik sektörleri” olarak sıraladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir